Suat Elibüyük

“Dış Ticaret Böyle Ciddiyetsiz Zihniyetlerle Mi Büyüyecek?”

featured

Dış ticaret hâlâ ülkemizde yanlış bir zihniyetin elinde heba ediliyor. Yıl 2025 olmuş, dünya tedarik zincirlerini dijitalleştiriyor, lojistik yapay zekâ ile yönetiliyor, firmalar küresel rekabeti sözleşme disiplini, finans gücü ve marka değeriyle yürütüyor… Bizde hâlâ “aracı bulalım, komisyon alalım, sen sat ben aradan kazanayım” mantığı ile dış ticaret yapılmaya çalışılıyor.

Kusura bakılmasın ama bu dış ticaret değil; bu olsa olsa komisyonculuk. Ve üstelik ilkel bir komisyonculuk.

Dış ticarette başarı şansa, aracıya veya birilerinin “hallederiz ağabey” demesine bırakılamaz. Bu iş sözleşme ister, garanti ister, üretim gücü ister, disiplin ister.

Ama bakıyorsunuz piyasaya:

Ne sözleşme var, ne kurumsal yaklaşım, ne hukuki güvence… Sonra işler karışınca herkes birbirine bakıyor. “Biz anlamadık, aracı yanlış yönlendirdi, karşı taraf ciddiyetsiz çıktı…”

Sorum şu:

Sözleşme yapmadan, resmi teyit almadan, riskleri bilmeden hangi uluslararası ticaret yürür?

Dış ticaret, gömlek satmak kadar basit değil.

Her ülkenin mevzuatı, her ürünün standardı, her ticaretin taşıdığı risk var. Dünya bunun için yüz yıldır akreditif, FCO, Proforma Invoice, Incoterms, ICC kuralları kullanıyor. Bizde hâlâ “söz uçar yazı kalır” gerçeği yok sayılıyor.

Bugün Çinli, Koreli, Alman firmaları bizi rekabette geçiyorsa nedeni net:

Üretiyorlar,

Sözleşme ile güvence alıyorlar,

Kurumsal çalışıyorlar,

Aracıya değil sisteme güveniyorlar.

Biz ise hâlâ aracıya güvenip “halleder” diyoruz.

Bu kafa değişmedikçe dış ticaret gelişmez.

Dış ticaret;

WhatsApp yazışmasıyla,

Aracı sözüyle,

Altı boş vaatlerle yapılmaz.

Bu iş sözleşme ile yapılır.

Sorumlulukla yapılır.

Hesap verebilirlikle yapılır.

Aksi hâlde herkes zaman kaybeder, güven kaybolur, sektör yara alır.

O yüzden net söylüyorum:

Artık dış ticarette işin merkezine sözleşmeyi, kurumsallığı ve profesyonelliği koymak zorundayız. Aracı değil, sistemi konuşmanın zamanı geldi de geçiyor.

Dış ticaret bir ülkenin ciddiyet aynasıdır.

Ve o aynada ne görüyorsak aslında biz oyuz.

Bir Cevap Yaz Nazlı İptal

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Tebrikler, tespitleriniz çok doğru

  2. Bu ülkede dış ticaretin büyümesini engelleyen en büyük sorun tam da yazıda anlatılan ciddiyetsiz yaklaşım. Plansızlık, öngörüsüzlük ve günübirlik kararlarla küresel rekabette ilerlemek mümkün değil. Dış ticareti büyütmek istiyorsak önce zihniyeti değiştirmek, liyakat ve sürdürülebilir politika şart. Yazıda değinilen sorunlar maalesef sektörün günlük gerçekleri haline geldi.

    • 24 Kasım 2025, 20:31

      Kesinlikle katılıyorum.
      Bugün dış ticarette yaşanan tıkanmaların temelinde ekonomik koşullardan çok zihniyet eksikliği yatıyor. Ciddiyetin olmadığı, planın yapılmadığı, sorumluluğun paylaşılmadığı bir ortamda ileri gitmek mümkün değil.

      Dış ticaret; reflekslerle değil, stratejiyle, kurumsal akılla ve liyakatle yönetilmesi gereken bir alan.

      Günü kurtaran değil,
      yılı, beş yılı, on yılı planlayan ülkeler küresel rekabette öne çıkıyor.

      Bugün yaşanan sorunların “sektörün gerçeği” haline gelmesi de aslında sorunun ne kadar yapısal olduğunun göstergesi. Eğer Türkiye dış ticarette kalıcı başarı istiyorsa:

      Örgütlü, planlı ve sürdürülebilir bir politika

      Kurumsal disiplin

      İşini bilen kadrolar

      Ve her aşamada ciddiyet

      artık kaçınılmaz hale gelmiştir.

      Bu tespitler, mevcut tabloyu son derece net bir şekilde ortaya koyuyor.

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.