Türkiye’de uzun zamandır tarımdaki en büyük engel, üreticinin sermayeye ulaşamamasıydı. Çoğu çiftçi girişim yapmak istiyor, projeler hazır ama finansman kapısı tıkanıyordu. İşte tam bu noktada Ziraat Bankası’nın devreye aldığı yeni kredi düzenlemeleri, 2025’i tarım için bir milada dönüştürebilir.
Hayvancılık kredisi limiti 3 milyon TL’den 5 milyon TL’ye çıkarıldı ve en kritik engel olan öz sermaye şartı tamamen kaldırıldı. Eskiden 1 milyon TL yatırım için cebinizden 250 bin TL koymanız gerekiyordu; artık bu zorunluluk yok. Üstelik 1 yıl ödemesiz, 7 yıla kadar uzun vade imkânı, yatırımın karşılığını üreticinin rahatça görmesine olanak sağlıyor.
Kadınlar ve Gençler İçin Bir Fırsat Penceresi Açılıyor
Bankanın bu düzenlemede önceliği çok net: kadın üreticiler ve 40 yaş altı genç girişimciler. Bu yalnızca finansal bir kolaylık değil; kırsalın geleceğine dair stratejik bir mesajdır. Tarımda genç nüfusun kaybedildiği bir dönemde, bu politikalar yeni bir dönüşümün kapısını aralayabilir.
Seracılıkta Büyük Hamle: 10 Milyon TL’lik Destek
10 dekardan küçük seralar için 10 milyon TL’ye kadar kredi verilecek olması, özellikle modern üretim tekniklerine geçmek isteyen yatırımcılar için önemli. Yine 1 yıl ödemesiz, 10 yıla kadar vade imkânı sunuluyor. Türkiye’nin sebze-meyve arz güvenliği açısından da bu hamle stratejik öneme sahip.
Küçükbaş Hayvancılığa Yeni Limit
“Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesinde kredi limiti 1.200.000 TL’ye çıkarıldı. Ancak her ilde aktif olmayışı, üreticiyi yine bilgiye erişimde dikkatli olmaya zorluyor. Bu nedenle il ve ilçe tarım müdürlüklerine danışmadan adım atılmamalı.
2025, Ya Hep Ya Hiç Yılı Olabilir
Bu düzenlemeler, sadece kredi değil — geri dönüşü olan yatırım yapılırsa fırsata, plansız yaklaşılırsa borç yüküne dönüşebilecek bir eşiktir. Doğru proje, gerçekçi fizibilite, pazar araştırması… Bunlar olmazsa olmaz.
Ancak doğru kullanılırsa, bu destekler yalnızca üreticinin değil, kırsalın kaderini de değiştirebilir.