Toplumların kaderini belirleyen yalnızca ekonomik göstergeler, siyasi dengeler ya da teknolojik gelişmeler değildir; bir ülkenin gerçek gücü, en zayıfını ne kadar koruduğuyla ölçülür. Türkiye’de bu konuda atılan en önemli adımlardan biri, şüphesiz 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” yasasıdır. Yasanın etrafında sık sık tartışmalar dönüyor olsa da, bu düzenleme hâlâ binlerce kadının, çocuğun ve aile bireyinin hayati bir güvenlik duvarı olmaya devam ediyor.
Yasanın Çıkış Amacı Çok Net
6284 sayılı yasa, şiddete uğrayan ya da şiddet tehlikesi altında olan bireylerin hızlı, etkili ve bürokrasiye takılmadan korunmasını hedefler. Yani yasa, mahkeme koridorlarında zaman kaybedilmesin, bir can daha dünyaya kararmasın diye çıkmıştır.
Koruma kararı, uzaklaştırma, barınma, geçici maddi destek, kimlik değişikliği gibi pek çok uygulamanın hukuki temelini oluşturur. Bu yönüyle, sadece bir hukuk metni değil; yaşam hakkını güvence altına alan bir toplumsal sözleşmedir.
Tartışmaların Odağında Neden Hep 6284 Var?
Her yeni toplumsal gerilimde, her aile içi meselede, hatta her politik tartışmada konu dönüp dolaşıp 6284’e geliyor. Oysa tartışılması gereken, yasanın kendisi değil; uygulanma biçimidir.
Yasa, kötüye kullanıma açık diye değil, kötüye kullanımı engelleyici denetimlerle güçlendirilerek ele alınmalıdır. Birkaç istisna, binlerce gerçek mağdurun hayatını koruyan bir düzenlemeyi gölgelememeli.
Uygulamada Aksayan Noktalar Var mı? Elbette Var.
Türkiye’de pek çok yasal düzenlemede olduğu gibi, mesele kanun yazmakta değil; kanunu hayata geçirmekte düğümleniyor.
Polis birimlerinde uygulama farkları,
Sığınma evi kapasite sorunları,
Hakimlerin yükü nedeniyle geciken kararlar,
Sosyal hizmet uzmanlarının sayısal yetersizliği…
Bunların her biri yasa değil, uygulama problemi. Ve bu sorunlar çözülmeden, sadece yasa üzerinden yürütülen tartışmalar bizi hiçbir yere götürmez.
6284, Aileyi Yıkmıyor; Aileyi Şiddetten Koruyor
Zaman zaman “aileyi dağıttığı” iddiasıyla gündeme gelen yasa, gerçeğin tam tersini söylüyor: Şiddetin olduğu yerde aile olmaz.
Aileyi ayakta tutan şey, birliktelik değil, güvendir. Bu güven ortamını sağlamak için devletin attığı en net adım da 6284’tür.
Toplumun Beklentisi: Koruyan Bir Devlet
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler sadece bir şey istiyor:
Benim devletim beni korusun.
6284 sayılı yasa, bu talebin hukuktaki karşılığıdır. Onu tartışmak yerine geliştirmek, genişletmek ve uygulamada kusursuz hale getirmek gerekir.
Son Söz
Her yasa, toplumun bir aynasıdır. 6284 Sayılı Yasa ise bize şunu hatırlatır:
Bir ülke, en savunmasız bireyini koruyabildiği kadar güçlüdür.
Bugün bu yasayı zayıflatmak değil, daha da güçlendirmek toplumsal vicdan borcudur. Çünkü istatistiklerde bir rakam olarak görünen her sayı, aslında bir hayat; bir annenin, bir kız çocuğunun, bir insanın hikâyesidir.
