Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat faaliyetleri, Eylül 2025’te hem yıllık hem de aylık bazda kayda değer bir büyüme sergiledi. TÜİK’in açıkladığı inşaat üretim endeksi verilerine göre sektör, ekonomik dalgalanmalara ve finansman koşullarındaki zorluklara rağmen güçlü bir toparlanma eğilimini sürdürüyor.
Yıllık Artış %29,9: Dört Alt Sektörde Belirgin Toparlanma
Takvim etkisinden arındırılmış yıllık verilere bakıldığında inşaat üretimi 2025 Eylül ayında %29,9 oranında artarak son yılların en belirgin sıçramalarından birini gerçekleştirdi.
Bu güçlü performansın bileşenleri incelendiğinde üç ana alt sektörde de kayda değer toparlanma görülüyor:
Bina inşaatı sektörü endeksi yıllık %31,2 arttı.
Bu artış, özellikle konut üretimindeki canlanmanın yanı sıra ticari alan yatırımlarının hızlanmasıyla ilişkilendiriliyor. Talep tarafında konut alıcılarının fiyat artışları karşısında öne çektiği talepler, arz tarafında ise Kentsel Dönüşüm ivmesi belirleyici rol oynuyor.
Bina dışı yapıların inşaatı endeksi yıllık %23,3 arttı.
Altyapı projeleri, ulaşım ve enerji yatırımları bu artışın temel kaynakları arasında gösteriliyor. Özellikle karayolu, demiryolu ve kent içi ulaşım projelerinde bütçe revizyonları ve hızlanan ihale süreçleri etkisini gösteriyor.
Özel inşaat faaliyetleri endeksi yıllık %30,1 arttı.
Bu kalem, özel sektörün özellikle sanayi ve depo alanı yatırımlarına ağırlık verdiğini gösteriyor. Lojistik sektöründeki genişleme ve üretim alanlarına yönelik artan talep, söz konusu büyümeyi destekliyor.
Yıllık büyümenin arka planı
Bu kapsamlı artışın ardında birkaç temel faktör bulunuyor:
Faiz ve kredi koşullarında görece istikrar:
Konut kredilerinde düşük hacim sürse de ticari kredilerde normalleşme sinyalleri inşaat firmalarının projelerini yeniden hızlandırmasına olanak tanıyor.
Kamu kaynaklı projelerin artan ağırlığı:
Özellikle altyapı ve afet dönüşümü projeleri, sektöre istikrarlı talep sunuyor.
Konut fiyatlarındaki yüksek eğilim:
İnşaat firmaları, maliyetlerdeki artışa rağmen yüksek fiyat seviyelerinin korunması sayesinde yeni projelere girmekte isteksiz davranmıyor.
Sanayi üretimi ile paralel hareket:
Depolama, üretim tesisleri ve lojistik yatırımlarındaki artış, bina dışı yapılarda momentum yaratıyor.
Bu tablo, inşaat sektörünün yalnızca konut ağırlıklı bir atak içinde olmadığını; aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel kalkınma ve üretim stratejileriyle uyumlu bir genişleme eğilimi sergilediğini gösteriyor.
Aylık Artış %4,3: Mevsimsel ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Güçlü Bir Momentum
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış aylık verilere bakıldığında ise, Eylül 2025’te inşaat üretim endeksi %4,3 artarak güçlü bir kısa dönem performansı ortaya koydu.
Alt sektörlerdeki aylık artışlar şu şekilde gerçekleşti:
Bina inşaatı sektörü aylık %4,5 arttı.
İnşaat sezonunun sürmesi, yaz sonu ve sonbahar başı döneminde hızlanan uygulama süreçleri bu artışın temel nedenleri arasında.
Bina dışı yapıların inşaatı sektörü aylık %3,2 arttı.
Altyapı projeleri daha uzun vadeli olduğundan aylık büyüme sınırlı bir şekilde ancak istikrarlı olarak sürüyor.
Özel inşaat faaliyetleri sektörü aylık %4,1 arttı.
Sanayi bölgelerinde ve özel yatırımlarda planlanan projelerin yaz aylarında hız kazanmasının etkisi burada açıkça görülüyor.
Aylık hareketin anlamı: Kısa vadeli canlılık, yılın geri kalanına dair sinyaller
Aylık bazdaki bu artışların sektörel analizi birkaç önemli noktaya işaret ediyor:
Saha faaliyetlerinde hızlanma:
Özellikle konut projelerinde Eylül ayı itibarıyla hem kaba hem ince işlerde artan çalışma temposu gözlemleniyor.
Maliyetlerdeki dalgalanmaya rağmen kararlılık:
Çimento, demir-çelik ve enerji maliyetlerindeki artışlara rağmen sektörün üretim iştahı sürüyor.
Kamu yatırımlarında tıkanma yok:
Eylül dönemindeki artış, finansman sorunları veya ihale süreçleri kaynaklı bir yavaşlama olmadığına işaret ediyor.
Önümüzdeki çeyreğe ilişkin olumlu sinyal:
Mevsimsellik etkisinin Ekim–Kasım döneminde sınırlı düşüşe yol açsa da yılın son çeyreğine girişte güçlü bir başlangıç yapılmış durumda.
Sektörel Bakış: İnşaat Ekonomisinin Genel Eğilimleri
Eylül 2025 verileri, inşaat sektörünün yalnızca kendi dinamikleri açısından değil, makroekonomik görünüm açısından da önemli ipuçları veriyor.
1. İstihdam açısından canlanma sinyalleri
İnşaat sektörü, Türkiye’de istihdam piyasasında önemli bir paya sahip. Üretim endeksindeki artış, sektör istihdamının yaz aylarındaki artışının yalnızca mevsimsel değil, yapısal olduğunu düşündürüyor.
2. Maliyet baskısı ile mücadele
Arsa, işçilik ve temel inşaat girdilerinde maliyet artışları sürüyor. Buna rağmen üretimdeki artış, firmaların fiyatlara uyum sağlama ve maliyet baskılarını yönetme konusunda esneklik gösterdiğini ortaya koyuyor.
3. Konut talebindeki dağılma
Konut talebi bölgesel olarak farklılık göstermeye devam ediyor. Büyükşehirlerde talep durağanlaşırken, Anadolu şehirlerinde yeni projelere ilgi artıyor. Bu durum, inşaat üretiminin coğrafi olarak daha dengeli bir dağılıma işaret etmesine neden oluyor.
4. Kentsel dönüşümün etkisi
Zorunlu dönüşüm kapsamında hızlanan uygulamalar, sektöre hem yıllık hem aylık bazda ekstra ivme kazandırıyor. Eylül artışları bunun erken göstergeleri arasında yer alıyor.
Genel Değerlendirme: İnşaatta Yılın En Güçlü Dönemlerinden Biri
Eylül 2025 verileri, inşaat sektöründe çift kanatlı bir büyümeye işaret ediyor:
Hem yıllık bazda güçlü bir sıçrama hem de aylık bazda devam eden bir hızlanma görülüyor.
Bu tablo, sektörün:
Ekonomik dalgalanmalara karşı esnekliğini,
Talep tarafındaki dirençli yapıyı,
Kamu ve özel sektör yatırımlarının eşzamanlı katkısını,
Net şekilde ortaya koyuyor.
Genel görünüm, inşaat üretiminde yılın son çeyreğine girilirken ivmenin korunduğu ve 2025 yılının sektör açısından güçlü bir kapanışa doğru ilerlediği yönünde.
