Günümüz Türkiye’sinde işsizliğin ve nitelikli eleman sıkıntısının bu denli gündemde olduğu bir dönemde, bazı kurumlar sessiz sedasız büyük işler başarıyor. Bunlardan biri de İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden birinde faaliyet gösteren Esenler Mesleki Eğitim Merkezi.
Belki adı çok duyulmamıştır. Belki medyada pek yer almaz. Ancak burada atılan her adım, gençlerimizin geleceğine umut, sanayiye ise nitelikli insan kaynağı olarak dönüyor. Kimi zaman bir oto tamircisi çırağı, kimi zaman bir güzellik uzmanı adayı, kimi zaman da bir elektrik teknisyeni burada meslek sahibi oluyor. Üstelik sadece gençler değil; meslek değiştirmek isteyen yetişkinler, eğitimini yarıda bırakmış bireyler de bu merkezin imkanlarından faydalanabiliyor.
Esenler MEM, klasik okul anlayışının dışında bir model sunuyor. Haftada bir gün teorik eğitim alan öğrenciler, geri kalan günlerini işletmelerde çalışarak geçiriyor. Yani öğrenirken kazanıyor, okurken ustalaşıyorlar. Bu sistemin en büyük avantajı, piyasayla iç içe bir eğitim modeli sunması. Teori ile pratiği aynı anda yaşamak, özellikle teknik alanlarda büyük fark yaratıyor.
Burada eğitim alan öğrenciler, yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda özgüven kazanıyor. “Ben bir işi yapabiliyorum” hissi, gençlerimizi hayata hazırlarken toplumsal aidiyetlerini de artırıyor. Üstelik sanayi ve hizmet sektöründe uzun süredir dile getirilen “ara eleman değil, aranan eleman” eksikliğine de çözüm oluyor.
Ancak mesele sadece eğitim vermek değil. Esenler MEM’in asıl başarısı, öğrencilerini takip eden, onları yönlendiren ve gerektiğinde yeniden motive eden güçlü bir rehberlik sistemine sahip olması. Öğrenciyi yalnız bırakmıyorlar. İş yeriyle, aileyle ve öğrenciyle sürekli iletişim halindeler.
Elbette her şey toz pembe değil. Bu merkezler daha fazla tanıtıma, desteğe ve toplumun ilgisine ihtiyaç duyuyor. Gençlerimize “üniversiteye gitmezsen başarısızsın” baskısını yapmadan, meslek sahibi olmanın değerini anlatmalıyız. Çünkü Esenler Mesleki Eğitim Merkezi gibi kurumlar, Türkiye’nin gizli kahramanlarıdır.
Velhasıl kelam… Bir ülke, gençliğine değer verdiği kadar geleceğe de yön verir. Esenler Mesleki Eğitim Merkezi, işte tam da bu değeri hayata geçiren örnek bir model. Dilerim bu başarı hikayesi yalnızca Esenler’de değil, tüm Türkiye’de yankı bulur.