Vahit Sunar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Krizden Çıkış

Krizden Çıkış

featured

Kriz, devletlerin, işletmelerin ve toplumların dayanıklılığını ölçen en sert stres testidir. Ekonomik dalgalanmalar, siyasi gerilimler, doğal afetler ya da kurumsal çöküşler; hangi kaynaktan beslenirse beslensin, kriz yönetiminin temelinde aynı ilke yatar: Soğukkanlı analiz, hızlı karar ve şeffaf iletişim. Bu üç sacayağı olmadan hiçbir yapı, ne toparlanabilir ne de yeniden güç kazanabilir.

Krizden çıkış yönetimi, sorunları bastırmak yerine görünür kılmakla başlar. Çünkü görünmeyen risk yönetilemez. Bu nedenle liderlik düzeyinde yapılan ilk hata genellikle “bekleme eğilimi” olur. Oysa kriz zamanında atalet, kaybın hacmini büyütür. Stratejik ekipler öncelikle durumu doğru sınıflandırır: Kriz operasyonel mi, finansal mı, yoksa reputasyonel mi? Her kategori için farklı müdahale setleri gerekir.

Başarılı kriz çıkışlarında izlenen temel yol haritası üç aşamada incelenir. Birincisi, hasar tespiti ve acil müdahaledir. Bu aşamada karar vericiler hızlı veri toplar, etkilenme alanlarını belirler ve zaman kritik konulara yönelir. İkinci aşama, dengeyi yeniden kurma sürecidir. Kurumun ya da toplumun rutin fonksiyonları kontrollü biçimde çalışır hale getirilir. Bu dönem, panik ile aşırı iyimserlik arasında dikkatli bir dengede ilerlemeyi gerektirir. Üçüncü aşama ise yenilenme ve yeniden yapılanmadır. Kriz öncesi düzeni basitçe restore etmek yerine, o düzenin neden kırılgan olduğunu anlamak ve sistemi daha dayanıklı kılacak yenilikleri hayata geçirmek gerekir.

Kriz sonrası büyümenin en kritik unsurlarından biri de iletişim yönetimidir. Topluma, çalışanlara ve paydaşlara verilen her mesaj; güvenin, motivasyonun ve dayanıklılığın seviyesini doğrudan etkiler. Gizlenen bilgiler, geciken açıklamalar ve tutarsız söylemler, en güçlü yapıları bile zayıflatır. Tersi durumda ise şeffaflık, kriz sonrası toparlanmayı hızlandırır ve kurumun itibarını güçlendirir.

Bugün dünya, artık her krizi geçici bir kesinti değil, yeni bir düzenin ön sözü olarak görüyor. Bu nedenle krizden çıkış yönetimi yalnızca bugünü kurtarmak değil, yarını yeniden tasarlamak anlamına geliyor. Dayanıklılığın gerçek ölçüsü de tam burada beliriyor: Yıkılmamak değil, her yıkımdan sonra daha akıllı biçimde ayağa kalkabilmek.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!