Türkiye BRICS’e Neden Giremez?
Son yıllarda Türkiye’nin BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) bloğuna katılımı kamuoyunda zaman zaman tartışma konusu oluyor. Hatta bazı siyasetçiler tarafından “alternatif küresel ittifaklara yönelme” politikası çerçevesinde gündeme taşınıyor. Ancak, BRICS’e üye olmak yalnızca siyasi söylemlerle mümkün değil; jeopolitik gerçekler, ekonomik kriterler ve dış politika dengeleri bu sürecin temel belirleyicileri arasında yer alıyor.
1. Jeopolitik Bağlılık ve NATO Gerçeği
Türkiye, Soğuk Savaş’tan bu yana Batı ittifakının kilit üyesi. NATO’daki konumu, ABD ve AB ile askeri işbirliği, Türkiye’nin güvenlik stratejisini büyük ölçüde Batı ile uyumlu hale getiriyor. BRICS ise bu yapıya alternatif bir güç merkezi kurmayı hedefliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin BRICS’e katılması, Batı ile olan stratejik ilişkilerini sorgulatacak bir adım olur. Bu da dış politikada büyük bir kırılma anlamına gelir.
2. Ekonomik Uyum Sorunları
BRICS ülkeleri, özellikle Çin ve Hindistan gibi yükselen dev ekonomilerle anılıyor. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon, döviz krizi ve kurumsal güvensizlik, bu gruba dahil olmasını zorlaştırıyor. Ayrıca BRICS’in hedefi olan “yeni kalkınma bankaları” ve alternatif para sistemlerine entegrasyon için mali istikrar şart. Türkiye şu an bu kriterlerden uzak.
3. İç Siyasi Belirsizlikler
BRICS üyeleri, uzun vadeli stratejik vizyonlarla hareket ediyor. Türkiye’de ise sık sık değişen ekonomi yönetimi, dış politika eksenindeki kaymalar ve demokratik gerileme eleştirileri, Türkiye’yi bu yapının güvenilir bir parçası olmaktan uzaklaştırıyor.
4. Batı ile Kopuşun Maliyeti
BRICS’e tam üyelik, Batı ile ciddi bir kopuş anlamına gelebilir. Bu ise Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan Avrupa pazarlarını, yatırımcı güvenini ve dış sermaye akışını riske atabilir. Türkiye, Batı ile ilişkilerini tamamen kesmeden BRICS’e dahil olamaz — ama bu kopuşun bedelini ödemeye hazır mı?
5. BRICS’in Türkiye’yi İstememesi de Bir Etken
Unutulmamalı ki, BRICS üyeliği sadece başvuruyla değil, mevcut üyelerin onayıyla gerçekleşiyor. Çin ve Rusya gibi ülkeler Türkiye’nin jeopolitik pozisyonu nedeniyle temkinli yaklaşabilir. Ayrıca, BRICS içindeki güç dengesi Türkiye’nin üyeliğiyle bozulabilir. Bu da mevcut üyelerin çıkarına olmayabilir.
Türkiye’nin BRICS’e katılması hem içeriden hem dışarıdan pek çok engelle karşı karşıya. Bu süreç, yalnızca diplomatik manevralarla değil, uzun vadeli ve köklü yapısal dönüşümlerle mümkün olabilir. Mevcut şartlarda ise Türkiye’nin BRICS masasında kalıcı bir sandalye bulması pek olası görünmüyor.