Şahane Agahoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Laiklik Kalesi mi, Çöp Krallığı mı?

Laiklik Kalesi mi, Çöp Krallığı mı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir denilince akla “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşı gelir. Ne var ki bugün İzmir’de başka bir şey açıyor: Çöp dağları. Evet, yanlış duymadınız; dağlarına çiçek yerine çöp yığılmış bir şehirden söz ediyoruz.

Peki, bu manzara sadece bir belediyecilik yetersizliği mi? Yoksa daha derin bir sorgulamanın kapısını mı aralıyor?

Çöp, sıradan bir atık değildir. Çöp, bir şehrin emanete ne kadar sahip çıktığının göstergesidir. Eğer sokaklarda çiçek yerine çöp kokusu varsa ve bir şehir kirli poşetlere teslim olmuşsa, orada sadece belediyecilik değil, zihniyet de iflas etmiş demektir. Yönetim de halk da kendini sorgulamalıdır.

Belediye, çöp toplamaktan acizse, aslında emaneti taşımaktan da acizdir. Çünkü emaneti ehline vermek, sadece sandığa gidip oy atmakla bitmez. O emaneti hak edenlere teslim etmektir. zihniyet temizlenmedikçe, belediyecilik sadece vitrin olur; vitrin ise kokuyu saklamaz.

Çöp bile bize ders veriyor:

Çöp bize diyor ki, adalet olmazsa, ben büyürüm.

Çöp bize diyor ki, dünya temizlenmezse kalpler de kirlenir.

Çöp bize diyor ki, birlik olamazsan, dağınıklığın kokusu bütün şehri sarar.

Bugün İzmir’in çöplerle anılması, bize sadece bir belediye eleştirisi yaptırmıyor; ümmetin halini de düşündürüyor. Çünkü temizlik, bizim imanımızın parçasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Temizlik imandandır.” – Temizlik imandandır da, bu şehrin kokusu hangi imanı yansıtıyor?

Eğer iman varsa temizlik vardır. Eğer iman kalpte solmuşsa, şehir de kokar, sokak da kokar, zihniyet de kokar. Ümmet olarak ders almalıyız: Biz sokaklarımızı temizleyemiyorsak, kalplerimizi nasıl temizleyeceğiz? Biz çöplerin kokusuna katlanıyorsak, adaletin kokusunu nasıl özleyeceğiz?

İzmir denilince “laiklik kalesi” ifadesi sık sık duyulur. Ama soralım: Bu mu laiklik? Bu mu medeni yaşam? Eğer laiklik buysa, çöpün ortasında, kokuşmuş sokaklarda, sineklerin istilasında bir yaşam… Halk bunu mu hak ediyor?

Asıl sorun burada başlıyor. Çünkü “laiklik” diye övünülen şey, aslında “layıklık” meselesine dönüşüyor. Yani, “layık olmak”… İnsanlar, yöneticilerine layık oluyor. Çöp belediyeciliğini seçen, çöp belediyeciliğini yaşamaya da mahkûm oluyor.

“Allah, size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisâ, 58)

Eğer bu ayetin ruhu unutulursa, sadece İzmir değil, bütün şehirler çöp kokusuyla sınanır. Rabbimiz temiz olanları sever. Şehirlerimizi, kalplerimizi ve zihniyetimizi temizlemediğimiz sürece, çiçek değil, çöp açacaktır dağlarımız.

İzmir’in bu hali aslında bir mesajdır. Sadece İzmir halkına değil, ümmetin tamamına hitap eden bir mesaj. Çünkü ümmetin en zayıf düştüğü an, emaneti yanlış ellere teslim ettiği andır. Çöp, bunun sembolüdür.

Bir gün gelecek, İzmir’in dağlarında çöp değil, yine çiçek açacak. Ama o gün, adaleti hâkim kılan, ümmet ruhunu dirilten bir anlayış hâkim olduğunda…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!