Dr. Hamid Şehanegi
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İran – Azerbaycan İlişkilerinde Güney Azerbaycan Faktörü

İran – Azerbaycan İlişkilerinde Güney Azerbaycan Faktörü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güney Azerbaycan faktörü, İran ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki gerginliğin temelinde tarihsel, kültürel ve etnik gerçeklikler nedeniyle önemli bir yere sahiptir. “Güney Azerbaycan” olarak bilinen bölge, İran’ın kuzeybatısında yer almakta ve nüfusunun ezici çoğunluğunu Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır. Bu insanlar, Azerbaycan Cumhuriyeti ile tarihsel, dilsel ve kültürel bağlara sahiptir. Ancak İran, tarihsel gerçeklikleri ve Güney Azerbaycan Türklerinin kimlik taleplerini göz ardı ederek, bu bağları toprak bütünlüğü için bir tehdit olarak görmektedir.

1828 yılında imzalanan Türkmençay Antlaşması ile Azerbaycan toprakları Rusya ve İran arasında bölündü; Aras Nehri’nin kuzeyi Rusya’nın, güneyi ise İran’ın kontrolüne geçti. Bu tarihsel bölünme, günümüzde Azerbaycan Cumhuriyeti ile Güney Azerbaycan Türkleri arasındaki bağların temelini oluşturmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını kazanmasının ardından bu bağlar güçlenmiş, Güney Azerbaycan’da milli bilinç hareketleri artmıştır.

İran, resmi ideolojisi çerçevesinde Fars kimliğini ve Farsçayı öncelikli görerek, Azerbaycan Türkçesi gibi dillerin kullanımını sınırlandırmıştır. Güney Azerbaycan Türkleri uzun süredir dil, eğitim ve kültürel faaliyet haklarının tanınması için İran devletiyle mücadele etmektedir. Bu durum, Azerbaycan Cumhuriyeti ile Güney Azerbaycan Türkleri arasında kimlik dayanışmasını artırmış ve İran’ın bu bağlara dair endişelerini derinleştirmiştir.

2020’deki İkinci Karabağ Savaşı, İran ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerde Güney Azerbaycan faktörünü daha görünür hale getirmiştir. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Ermenistan işgalinden Karabağ’ı kurtarması, Güney Azerbaycan Türkleri arasında büyük sevinçle karşılanmıştır. Güney Azerbaycan’da düzenlenen destek gösterileri ve Azerbaycan bayraklarının dalgalandırılması, İran yönetiminde ciddi endişelere neden olmuştur. İran, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bölgede artan etkisini ve bu etkinin Güney Azerbaycan Türkleri üzerindeki yansımalarını kendi güvenliğine tehdit olarak algılamıştır.

İran, Güney Azerbaycan Türklerinin kimlik taleplerine karşı sert bir tutum sergilemekte ve bölgedeki bağımsızlık yanlısı hareketleri bastırmak için güvenlik önlemlerini artırmaktadır. Bu sertlik, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Güney Azerbaycan Türklerine doğrudan veya dolaylı destek verdiği yönündeki algıyı da güçlendirmektedir. İran, Azerbaycan Cumhuriyeti’ni “Büyük Azerbaycan” fikrini gerçekleştirmeye çalışmakla suçlamakta ve bunu ulusal güvenliğine tehdit olarak nitelendirmektedir.

Bugün göz önünde bulundurulması gereken temel gerçek, Güney Azerbaycan faktörünün yalnızca etnik ve kültürel bir mesele olmadığı, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve jeopolitik denklemde önemli bir rol oynadığıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Güney Azerbaycan’la olan bağları, İran açısından hâlen bir endişe kaynağıdır ve bu durum iki ülke arasındaki gerginliğin temel sebeplerinden birini oluşturmaktadır. İran’ın Güney Azerbaycan Türklerinin taleplerine yönelik uyguladığı baskıcı politikalar, bölgedeki toplumsal memnuniyetsizliği artırmakta ve İran-Azerbaycan ilişkilerindeki çatışmayı derinleştirmektedir.

İran’ın bu gerilimi azaltmak ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile dostane ilişkiler geliştirmek için önündeki en doğru yol, Güney Azerbaycan Türk halkının meşru siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal taleplerini hiçbir koşul öne sürmeden tanımak ve uygulamaktır. Bu adım, sadece Güney Azerbaycan’daki iç huzursuzlukları azaltmak ve ulusal bütünlüğü güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bölgedeki Türk nüfusa ilişkin kaygılarını da gidererek, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarında daha fazla iş birliğinin önünü açacaktır.

Bunun yanında, Güney Azerbaycan Türklerinin dilsel ve kültürel haklarının tanınması, örneğin anadilinde eğitim ve ülkenin siyasi ve ekonomik gelişiminde eşit katılım imkanlarının sağlanması, İran’ın uluslararası imajını da olumlu yönde etkileyecektir. Bu yaklaşım, sadece iç siyasette daha fazla bütünleşmeyi sağlamayacak, aynı zamanda bölgesel düzeyde de barış ve istikrarın güçlenmesi yönünde atılmış bir adım olarak değerlendirilecektir.

Sonuç olarak, bu taleplerin kabulü, İran ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında yeni stratejik iş birliklerinin—özellikle enerji, ticaret ve bölgesel güvenlik alanlarında—oluşması için bir köprü vazifesi görebilir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!