Yeni trend değişim ve dönüşüm sözcüklerinin ve cümlelerinin bolca kullanılması.
Artık ağzımıza pelesenk oldu: Değişim ve dönüşüm.
Cari dönemde “genel kanı”, Türkiye’de işlerin iyi gitmediği.
Kamuoyunda ve toplumumuzda oluşan bu kanı, “afaki” değil.
Enflasyonist ortamdan tutunda gündelik yaşamın sorunsuz bir biçimde sürdürülmesi ve gün sonunda evlerine dönen insanların günün geri kalanını tamamlayacak enerjilerinin olmaması, tek başına, başlı başına bir SORUN!
Belki bazılarınız bana kıs kıs gülebilir. Tabii bazılarının keyfi gıcırında olabilir, geçim derdinin ne anlama geldiğini bilmiyor olabilir ama bugün ülkemizdeki vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu, bırakın sosyal yaşama katılmayı, boş zaman aktivitelerini, kültür sanat ilgilerini, odaklarını “hayatta kalma” üzerine yoğunlaştırmış vaziyette.
Hani sürekli bir eski kıyaslaması yapıyorlar ya… İşte efendim, eski Türkiye’de yokluk vardı, tüp kuyruğu vardı, ekmek kuyruğu vardı, yağ kuyruğu vardı… Şimdilerde evine ulaşabildiysen, vücut bütünlüğün tamsa, bir de yoğun strese maruz kalmadıysan, evine elin boş gitmişsin ne elem!
Gerçekten de Türkiye’deki sosyolojik ortam hiç iyi değil. İleri ve yüksek teknolojinin alabildiğince pik yaptığı bir dönemde, malların ve ürünlerin fazlaca olduğu bir dönemde, “paran olmadığından” dolayı bu ürünlere ulaşamamak, başarı hikâyesi olabilir mi? Hiç olmazsa eskiden insanların elinde azçok paraları vardı ama mal yoktu diyebiliriz…
Artık Türkiye’de günü “kazasız ve belasız” bitirmek bile büyük bir iş…