Artık bazı şeyler “tavsamaya” başladı.
Utanmadan, sıkılmadan “tevil yoluna” gitmek de olan-biten veçhesinden durumu değiştirmeye yetmiyor.
KPSS’de yaşanan bir skandaldır.
ÖSYM gibi bir kurumun “devlet kurumu” olmaktan çıkarak, “parti kurumu” olması…
Hâlbuki, bugün pek çok “cumhuriyet düşmanının” karşı olduğu bu rejim sayesinde Anadolu’nun yoksul ama onurlu “yurttaşları”, Anadolu’nun bağrından çıkarak…
Hayat denen zorlu maratona cumhuriyet rejiminin kazanımları vasıtasıyla erişiyordu.
Demokrasi ve cumhuriyet rejiminin tabanında…
Kurum ve kurallar vardır.
Eğer bir iktidar, siyasal gücünü tahkim etmek için ve dahası siyasal konumunu devam ettirmek için, “parti devleti” adımlarına yönelirse, dahası vatandaşları arasında da ayrıma giderse…
Artık o ülkede “çözülme” başlamış demektir.
Bir insanın yaşadığı ülkesinde tezahür edenler bakımından körgöz olması ya da duyarsız olması için ne olması gerekir?
Yozlaşma ve talan…
Toplumsal değerlerin aşınması…
Yaşamlarımızda deneyimlediklerimiz bizlere ilerisi için pozitif veya negatif sinyaller verir.
Şöyle bakıyorum da…
İşler kötü gittiğinde…
Hemencecik siyasetçiler ve siyaset kurumu hedefe konur.
Tamam… Doğru…
Ee tamam da, bu siyasetçiler, bir başka gezegenden mi geliyorlar?
***
Bazı şeyleri at gözlüklerimizi çıkararak, söylemek ve savunmak durumundayız.
İKTİDAR, şu kadar ki yıllardır yaptığı hataların bedelini ileride ödemeye başlayacak gibi…
Neden?
Bir kere ağzımıza pelesenk ettiğimiz “ileri demokrasi” siyasi retoriği, inanırlıktan uzaklaşmaya başladı.
Belki, AK Parti’ye gönül veren vatandaşlar da pek seslerini çıkarmamalarının gerekçesi olarak, yaşananların “genelgeçer” olduğu yönünde düşünmeleriydi.
Ama, yaşanan olumsuz hadiseler sürekli “tevil” yoluna gidilerek geçiştirildiğinde, kamuoyunda ve geniş kesimlerde “bir şeyler perdeleniyor” intibaını uyandırmaya başlar.
Toplum olarak hep zaten mantık mekanizmasını işletmemekten kaybettik.
Böyle bir vatandaşlık algısı olamaz:
“Çalıyorlar ama çalışıyorlar”!
“Sarayda yaşamayı hakediyor”.
YOZLAŞMA…
VASATLAŞMA…
TALAN…
YOLSUZLUK…
Tabandan başlayıp da “normalleştirilince”… Her şey “kılıfına uydurulur”.
Yıllar önce de yazmıştım.
AK Parti gerçekten de “gökkuşağı” şeklinde bir ittifakla iktidara gelmiş, yine ilerleyen dönemlerde de seçim zaferlerini tahkim etmişti.
Seçimlerde, sadece siyasetçilerin ve siyasi partilerin kullandıkları “slogan veya propaganda” değil… Seçmen davranışları da belirleyici olacak.
Daha iyi bir Türkiye mi?