Bir iki gündür yaşadıklarımız neydi?
Hani derler ya… Ciddiyet… Siyaset yapmak ve devlet idare etmek, gerçekten de bakkal dükkânı işletmeye benzemez ise(imiş)…
Ciddiyet… Samimiyet…
Gerçekten de Türkiye’de esas sorun… Muhalefet… Bu nasıl bir muhalefet… Bir araya gelerek Sayın Erdoğan’ı devireceğinizi “zannediyorsunuz”… Ama sadece “zannetmek” ile bu işler, yani siyaset sürdürülemiyor.
İYİ Parti’nin ve Sayın Meral Akşener’in koyduğu tepki neydi? Yahu böyle bir dönemde (Kahramanmaraş merkezli bir deprem felaketi.) yaşananlar neydi?
Aynen, şarkıcımız Burak Kut’un şarkı sözlerindeki gibi…
“Yaşandı bitti saygısızca…” Meral Akşener’in Millet İttifakını darmaduman eden açıklamalarından sonraki gelişmeler, nasıl okunmalı ve yorumlanmalı?
Açıklamanın genelinde, hakaretamiz ifadelerden “demokrasinin erdemine” yapılan güzelleme bulabilmek ne mümkün! Sayın Meral Akşener, kendi siyasi bakışı ve parti değerleri düzleminde yenilir yutulur olmayacak bir formatta 6’lı masayı deyim yerindeyse tahkir ve tezyif etti… E şimdi ne oldu da, tekrar, bu masadan bir şey olmaz dediği yere, geriye döndü?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün (06.03.2023) yaptığı açıklamadan anlaşılan, seçimler 14 Mayısta ifa edilecek.
Zaman, gerçekten de çok “izafi” bir algıya sahip… Kimine göre epeyce bir zaman vardır diye algılanır kimine göre aaa seçim tarihi gelmiş de çatmış dedirtir…
Yalnız, buradan şunu söyleyeyim: 14 Mayıs tarihine kadar bizler daha ne tiyatrolar daha ne gülmeceler izleyeceğiz… Hani diyoruz/diyorlar ya, şu iktidardan biran önce kurtulalım, artık bu iktidar bu ülkeyi daha fazla taşıyamaz diye…
Muhalefet… Evlere şenlik… Siyaset, muhalefet yapmak… Şarkı türkü, eğlenme, hayal âleminde gezinmek midir?