Erhan Salman
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kaybedilen Gençler-Gençlik?!

Kaybedilen Gençler-Gençlik?!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilgi Üniversitesi tarafından “Türkiye’de NEET Gençler: Profil ve İyi olma araştırması” yayımlanmış.

(birgun.net)

Rapora göre… Gençlerin 3’te 1’i eğitimin “bir işe yaramadığını” düşünüyormuş…

Araştırma raporuna göre, NEET gençlerinin %35’inin ortalama aylık gelirinin 9 bin TL olduğu, %12,2’sinin 9 bin 1 TL ila 18 bin TL arasında olduğu, %16,9’unun 27 bin 1 TL ila 36 bin TL arasında olduğu saptanmış.

Yine bu çalışmaya göre…

Gençlerin %46’sı istihdamda yer alırken, %54’ü ise çalışmıyormuş. Tam zamanlı çalışanların %54,1’ini erkekler, %30,2’sini kadınlar oluşturuyorlarmış.

Bu bağlamda, herhangi bir yerde çalışmayan kadınların oranı %66,5 olurken, erkeklerin oranı %41 olarak tezahür etmiş.

Gençlerin iyi bir iş için “olmazsa olmaz” koşulları şöyle vuku bulmuş:

– İyi bir eğitim (%50,9)

– Diğer (%12,4)

– İş bulmayı sağlayacak tanıdıkların olması (%36,7)

 

Gençlerin %91,1’i adaletsizlikle karşı karşıya olduklarını, daha az çabayla daha iyi bir hayat yaşayan insanlar var, tezine katıldıklarını ifade etmişler.

Türkiye’de bazı şeyler hiç değişmiyor…

Neredeyse iki yıldır yoğunluklu olarak memleketimizde bir iktisadî durgunluk var. Üretme anlamında yeterli değiliz. Maşallah ama tüketmekte ve tüketime olan meylimizde pek iştahlıyız. Türkiye evet, genç ve dinamik bir ülke…

Ama… “Ama”ları olan bir ülke…

Ama ülkeye güven yok…

Adalete güven yok.

İşte geldiğimiz kısır döngü… Çıkamıyoruz içinden… Çünkü bu ülkede siyasetçiler, işbaşına gelmeden önce her şey “milletimiz için” diyerek koltuklara oturduklarında, yüksek rakımlı Ankara havasından etkilenerek…

Bulundukları yerlerin kaynağı olan halkı ve toplumu unutuveriyorlar.

Bu bağlamda…

Ülkemize has arabesk kültür işlemeye başlıyor. Talan ve yağma siyaseti, işbaşındaki siyasetçilerin “gözlerini” yummaları nedeniyle ya aşağıdan yukarıya ya da yukarıdan aşağıya “işlerlik” kazanıyor.

Yine…

Halk goygoycusu ve demagog siyasetçilerin siyaseti “pragmatik bir ahlâk” çerçevesinden sürdürmeleri…

Toplumdan kopmaları… Kendi ikbal ve ihtiraslarının esiri olmaları nedeniyle sandık ve seçim sürecine değin “vur patlasın çal oynasın” anlayışıyla vaziyeti idare etmeleri…

Böyle, gelişen, gelişmekte olan toplumların gitgide yoksullaşmasına ve gelir ve servetin belirli merkezlerde toplanmasına vesile olmaktadır.

Yine… Günümüzde sosyal medyanın çok etkili bir “kitle iletişim ve bilişim” vasıtası hâline gelmesi…

Bu mecralarda, nitelikleri kendinden menkul insanların, infulencer veya youtuber ya da fenomen sıfatlarıyla geniş bir takipçi kitlesiyle… Etkileşimde bulunarak yine diğerlerini etkilemeye çabalaması…

Özellikle, bir şeylerin farkında olan gençlerde, hayalkırıklığına neden olmakta. Gençlerimiz, özellikle Z kuşağı gençlerimiz her şeyin değilse bile bazı şeylerin farkında…

Hani şu %91’lik kitle var ya… İşte bu kitle, memlekette, liyakat ile ehliyet sahibi olmanın “önemsiz” olduğunun farkındalar ve fırsat bulduklarında da gitmek istiyorlar.

Yüksek eğitimli ve özellikle mühendislik formasyonu almış gençlerimizin yurtdışına gitme isteklerini TUİK rakamları da doğrulamakta.

Sonra da gençlerimizi çalışmamakla ve ter dökmeden bir yerlere gelmekle itham edeceksiniz…

HAYIRLI TRAŞLAR…

NOT: NEET, Ne eğitimde olan ne de istihdam olan gençler, demek. Kısaca ev gençleri demek.   

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!