Geçmişte CHP’ye yüklenenler acaba bugünlerde bihakkıyla iktidar partisini de eleştirebiliyorlar mı?
Gerçekten de hani bir ara söylenen şey neydi… CHP’nin şablon siyasetinin dışına çıkamadığı ve elitist bir bakış açısına sahip olduğu…
Artık siyaset üretenlerin veya yaşanan gelişmeleri yorumlayanların, CHP’yi ezbere bu biçimde yargılamalarının hiçbir anlamı yoktur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde (CHS), sosyolojik ve siyasal yapı tamamen değişmiş vaziyette.
Eskiden çevrede öbekleşen ve merkez siyasete dâhil olamayan geniş kitleler, AK Parti iktidarıyla beraber bu zamanlarda merkez partinin seçmenleri oldular.
Bu bağlamda, AK Parti, Yeni Türkiye’de kendi sosyolojik yapısını teşkil ederken, “kendisi gibi olmayanları” ötekileştirdi. Bugünün Türkiye’sinin eski Türkiye’den ne farkı var?
Bazı aklıevellere de hatırlatalım… Çünkü bazılarının “idrak” sorunu var, yeni Türkiye söylemlerinden nem kapmaktalar, hâlbuki burada serdedilen “Yeni Türkiye” kavramı, siyasal bir retoriktir.
Eskiden ana muhalefet partisini “tepeden inmecilikle” itham edenler, CHP’yi halktan ve toplumdan uzak olmakla yaftalayanlar, acaba ülkemizin cari dönemdeki hem iktisadî hem de siyasal panoraması için ne düşünmekteler? Her şeyden önce, bu zamanlarda roller değişmiştir. AK Parti, 23 yıldır Türkiye’de merkeze yerleşen ama toplumun tamamını kucaklamaktan imtina eden otoriter bir siyasal erke dönüşmüştür.
İleri demokrasinin zannımca artık bir “masal” olduğu aşikârdır. Zamanın ruhu diye insanları algı yanılsamalarına maruz bırakanlar, “zamanın ruhunun” daha fazla özgürlük olduğunu ve temel insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesinin gereği olduğunu görmüyorlar mı? O yüzden memleketimizde roller değişmiş ve mazlum olanlar muktedir konumuna erişmiştir. Ne ki söylemleriyle eylemleri arasında yüz seksen derece farklılık vardır. Hantallaşan siyasal merkez Türkiye’yi daha fazla nereye kadar taşıyacak, bekleyip göreceğiz.