Neymiş efendim…
Tek gündemimiz Ekrem İmamoğlu mu? Doğru, Türkiye’nin kısa vadede halletmesi gereken birçok problemi var.
İstihdam… İşsizlik… Enflasyon… Reel ekonomi… Vb. mevzular. Makroekonomik göstergelerin düzeltilmesi.
Gündemimizi suni şeylerle dolduruyoruz. Zamanımızı ve enerjimizi harcıyoruz.
Acaba diyorum DİB (Diyanet İşleri Başkanlığı), bu zamanlardaki kadar gündeme gelmiş midir? Yayımladığı hutbe metni dolayısıyla yine tartışmaya neden oldu.
Bazıları diyor ki, Diyanet yağmur yağması için dua etme girişiminde bulunuyorsa bunun neresi kötü? Bunda bir şey yok diyebiliriz ama, öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı, önemli gün ve kutlamalarda neden kurucumuz ve ebedi liderimiz ATATÜRK’ÜN adını bile anmıyor? Eğer, bazı kesimler yağmur duasını ortaya sürerse bir başka kesim de bunu ortaya sürer. Yine, Diyanet’in son hutbesinde kadınların giyimlerine yönelik söylemi de tartışma yarattı.
Tamam, belki kamuya açık alanlarda kadınlar veya genç kızlarımız giyinmenin “ölçüsünü” kaçırıyor olabilirler. Ama burada hiçbir devlet kurumunun kadınlarımıza “ayar vermek” gibi yetkisi yoktur. Günah işledikleri veya edepsizlikten ve hayâsızlıktan dem vurulması, bir devlet kurumunun misyonu değildir. Ha belki kapalı devre toplantılarda “bu rahatsızlık” dile getirilebilinir. Laiklik ilkesi sürekli hatırlatılıyor ama bu ilkeyi artık doğru düzgün dikkate alan kurum da yok gibi.
Bir başka husus da… Toplumumuz içinde gençlerimizin durumlarının vahim nitelemesiyle değerlendirilebilecek konuma gelmesi. Uyuşturucu madde kullanımının bariz bir şekilde artış göstermesi üzerinde titizlikle durulması gereken bir gelişme. Böyle sorunlar varken, ülkemizin gerçekten de bazen enerjisini ve kaynaklarını neyle meşgul ettiğini görmek üzücü. Sosyal medyada gençlerimizin uyuşturucu madde kullanımından ötürü düştükleri hâlleri gösteren haber-videolar, gerçekten de artık “kesin çözüm” için harekete geçilmesinin işaret fişeğidir.