Erhan Salman

Demokrasi, Gelir Ve Servet Dağılımı, Alternatif Olabilmek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SÖZCÜ GAZETESİnde, Yöneylem şirketinin Mayıs ayı “ Türkiye Siyaset Araştırması” kamuoyu yoklamasının sonuçları yayımlanmış.

Bu bağlamda… Katılımcılara, “Bu Pazar milletvekilliği seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu yönetilmiş:

Kararsızlar ve oy kullanmayanlar dağıtılmadan önceki oy yüzdeleri, şöyle gerçekleşmiş;
AK Parti → %26,1
CHP → %30,8
MHP → %6,7
İYİ Parti → %3,3
DEM Parti → %7,6
YRP (Yeniden Refah Partisi) → %2,7
Zafer Partisi → %3
Türkiye İşçi Partisi → %1,1
Diğer → %3,1
Kararsızlar → %10,3
Oy kullanmayanlar → %5,3

Kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtıldıktan sonra oy yüzdeleri şöyle olmuş;
AK Parti → %31
CHP → %36,5
MHP → %8
İYİ Parti → %3,9
DEM Parti → %9
YRP → %3,2
Zafer Partisi → %3,6
Türkiye İşçi Partisi → %1,3
Diğer → %3,5

Nisan ayı dağılımı da aşağıdaki gibiymiş:
AK Parti → %32,5
CHP → %36,1
MHP → %7,9
İYİ Parti → %4,2
YRP → %2,8
Zafer Partisi → %3,8
Türkiye İşçi Partisi → %1,2
Anahtar Partisi → %1,1
Diğer → %1,7

Şöyle baktığımız zaman…

AK Parti’nin “kan kaybettiğini” mukayeseli olarak irdelediğimizde- Nisan ayı verilerini göz önünde tutarak- söyleyebiliriz.

Öte yandan da CHP’nin yükselişte olduğu ileri sürülebilinir.

Bir başka önemli husus…

Türkiye’de nüfusun %1’lik bir kesimi üretilen servetin %40’ını alıyormuş. Yani pastanın epeyce bir bölümünü höpletmekteler!

Şurası bir gerçek…

Uygulanan iktisat politikaları toplumumuzun bir kesimini “daha zengin”; bir kesimini de “daha fakir/yoksul” yapıyor.

Esasında, Türkiye’de reel olmayan büyümeden ötürü, yanisi yıllardır milli gelirimizin epeyce kısmını betona yatırdığımızdan, ilave fabrika, tesis ya da yatırım girişimlerinde bulunulmadığından, zengin ile dar gelirler arasındaki makas açılmakta.

Gelir ve servet dağılımı nasıl düzeltilebilinir?

Her şeyden önce insan kaynağı potansiyelimizi yeniden değişen dünya ekonomisine göre dönüştürmek durumundayız.

İnsan kaynağımıza yeni beceriler kazandıracak eğitim seferberliğini ivedilikle hayata geçirmeliyiz.

İŞ-KUR önlerinde işsiz ve iş arayan ve yine hâlen çalışabilme güç, kudret ve sağlığına haiz yurttaşlarımızın “bugün git yarın gel” oyalamacasıyla geleceklerinden umutlarını kesmemeleri sağlanmalıdır. Post-modern toplum olmanın altyapısı Türkiye’de iğreti olarak ayakta olduğundan, klasik iş piyasası ve düzenine göre koşullanan işgörenlerimizin, çağa ayak uydurabilecek meslek bilgileriyle donatılması elzem olmaktadır. Eğer iş piyasaları ve insan kaynağımız kaderlerine terk edilirse hem rekabet gücümüz hem de gelir ve servet dağılımı açısından makas gittikçe makro ve mikro ölçekte açılmaya devam eder.

Bu bağlamda…

Kay kaybının yaşandığı siyaset kurumunun içinden artık “yeni bir alternatif” çıkmalıdır; görünen toplumumuzun CHP’ye yakınlaşmaya devam ettiğidir. Ama önemli olan CHP kadrolarının, siyasal erk ile polemiğe girmekten ziyade iş-aş-ekmek temalı projelere önem vererek, toplum indindeki güvenini daha da yukarı çekmesidir. Yeni anayasa yapmak, demokratikleşme hamlelerinde bulunmak, iktisadî alanda bir yansıyamaya vesile olamayacaksa “gün ola harman ola”yı tekrarlar dururuz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!