Türkiye’de doğru düzgün bir yaşam düzenimiz varsa…
Bunu öncelikle…
Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’E ve onun ileri görüşlülüğüne borçluyuz.
Dönemindeki liderlerden daha fazla uzgörüşlü olması ve ülkemizin geleceği açısından…
Dünyanın gidişatını fevkalade bir isabetle tahlil ederek, memleketimizi cumhuriyet idaresiyle bütünleştirmesi…
Cumhuriyet rejimi…
Erdemli bir toplumu öngörür…
Ahlâklı toplum olmazsa olmazdır. Bireylerin her şeyden önce tebaa olmaktan çıkıp vatandaş olduğu sistemin adı, cumhuriyettir.
O yüzden feodal yapıdan yana hâlen yanıp tutuşan, memleketimizin cahil bırakılmış masum ve saf insanlarını sömüren tarikat ve cemaat gibi cumhuriyet düşmanı odaklar…
Rejime de… Demokrasiye de ve Atatürk’e de düşmandırlar.
Bugün hâlen kalkınma ve ekonomik atılım bağlamında bir şeyler yapıp da tökezlememize rağmen yılmadan batmadan sönmeden bir yere doğru umutla yol alabiliyorsak, bunun nedeni, cumhuriyetin yarattığı hürriyet ve nizam ortamıdır.
Cumhuriyet bir nizam şeklidir.
Düzen vardır… Demokrasiyle birlikte kurum ve kuralların olduğu bir yönetimsel dizge, her şeyden önce faziletli bireylerin yurttaş olduklarının bilinciyle hareket etmeleri…
Modern devlet teorilerinde olsun siyaset felsefelerinde olsun… Cumhuriyetle yönetimin insanların refahına ve huzuruna olduğunu kayıt altına almıştır.
