Emel M. Çinkılınç
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Dijitalleşmenin Kalbi İnsan

Dijitalleşmenin Kalbi İnsan

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçenlerde büyük bir üretim firmasının insan kaynakları yöneticisiyle sohbet ederken şöyle dedi:

“Biz teknolojiyi satın aldık ama dönüşümü hâlâ bekliyoruz.”

Bu cümle, bugünün iş dünyasının en sade ama en derin gerçeğini anlatıyor. Çünkü dijitalleşme, yalnızca yazılım kurmakla başlamaz; insanın düşünme biçimini değiştirmekle başlar. Kalite sistemleri ne kadar gelişmiş olursa olsun, o sistemleri yaşatan yine insandır.

Bir üretim tesisini düşünün… Her makine sensörlerle donatılmış, veriler anlık olarak izleniyor. Ekranlarda grafikler, tablolar, uyarılar… Ancak o verilerin anlamını çözen, sistemin iyileştirilmesi gerektiğini fark eden hâlâ bir göz, bir sezgi, bir bilinçtir.

Kalite artık sadece süreçlerin doğruluğu değil, insanın farkındalığının sistemdeki yansımasıdır.

Dijitalleşme çağında İK’nın rolü, bordrodan veya performans puanlamasından çok daha ötededir. İnsan kaynakları artık kurumun dijital ruhunu şekillendirir. Eğitim planları, yetkinlik analizleri, çalışan deneyimi verileri… Bunların her biri, kalite yönetim sistemlerinin sürdürülebilirliği için kritik hale gelmiştir.

Çünkü insanın gelişmediği bir yerde teknoloji, yalnızca sessiz bir makinedir.

Bir çalışan, yaptığı işin verisini görebildiğinde, o verinin gelişim fırsatına dönüştüğünü hissettiğinde, gerçek bağlılık o anda doğar.

İK, bu bağı kurabildiği ölçüde dijitalleşme anlam kazanır.

Kalite yönetimi, rakamların değil, insanın değerinin ölçüldüğü bir sürece dönüşür.

Bugün birçok kurum, geleceğe hazırlanmak adına teknolojik yatırımlar yapıyor. Oysa geleceğe hazırlık, bir donanım değil; bir zihniyet dönüşümüdür.

Hatasından öğrenen, paylaşmaktan korkmayan, veriyi geliştirme fırsatı olarak gören kurumlar; sadece dijitalleşmez, insanlaşır.

Belki de asıl dijital devrim, bir yöneticinin çalışanına dönüp şunu diyebilmesidir:

“Seni verilerden değil, katkından tanıyorum.”

Çünkü teknoloji yenilenir, sistemler güncellenir;

ama insanın değeri bir kez unutulursa, hiçbir algoritma o kaybı telafi edemez.

Geleceği inşa edecek olan, kodlar değil; o kodların arkasındaki bilinçtir.

Ve belki de dijital çağın en büyük farkı, artık makinelerin değil, insanın kalitesinin rekabet unsuru haline gelmesidir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!