Tarihimiz Ve Kültürümüzden Bir Parça, Unutulan Ziyafet Şaheserimiz Mutancana - Medyabir PRO Haber Yazılımı

Tarihimiz Ve Kültürümüzden Bir Parça, Unutulan Ziyafet Şaheserimiz Mutancana

Yazar: Cihan Fulser | 16.12.2025

Bugün akşamüstü Eşim Aradı. 

- Neredesin canım, Geliyor musun? 

Bu ses tonu aslında zarafet ile birlikte her zaman ben de ihtiyaç hissinden vasıl destek olmak anlamına gelmiştir.

Telaşla:

- Evet Aşkım, Bir şey mi oldu? 

- Yoo, bilakis. Sana sürprizim var yemekte.

(Gerçi eşim Ecaterina 'bilakis' dememiştir de zihnimde ki algısı öyle oldu 😌)

Dedim ki kendisine;

- Ooo, Ne zahmet ettin gelince beraber hallederdik.

- Bu özel! 

- Nedir peki? 

- MUTANCANA... 

- !!!..¿¿... 

- Sevmez misin yoksa? 

- Yok canım, öyle değil, anlamadım galiba, Patlıcan gibi mi bir şey? 

- Hayır Aşkım Osmanlı'nın Saray Mutfağı'ndan Yemek. 

- Vallahi bilemedim. 

- Görünce Dersin Şekerim! 

Arkadaşlar, Dostlar elbette 

"Geldim, Gördüm, Yedim"

"Veni, Vidi, Edi" yani.

Yendim kısmını kısaltmış olduk, Eh olacak O kadar🙂

Muhteşem bir lezzet, harika bir tat ve fotoğrafı da aşağıdaki orijinalidir. 

Osmanlının tarihi ile özdeşleşmiş ve ben ömrümün yarım asrı sonrasında neden bu yemeği şimdiye kadar Yememişim bilmiyorum. 

Osmanlı saray mutfağının en nadide yemeklerinden biri olan Mutancana, yüzyıllardır hem göze hem damaklara hitap eden şaheserken bir de!

Padişah sofralarının baş tacı olan bu lezzet, Kuzu eti, kestane, kurutulmuş meyveler ve balın eşsiz birleşimiyle tatlı ve tuzlunun muhteşem dengesiyle beni büyüledi.

15.yüzyıl Osmanlı saray mutfağında ilk kez kayıtlarda görülen Mutancana; kuzu eti, arpacık soğan, sarımsak, bal, sumak, incir, kayısı, badem, kırmızı erik gibi çok zengin bir içeriğe sahip. 💫

Özellikle Fatih Sultan Mehmet’in favori yemeklerinden biri olarak bilinirmiş. 

Ecaterina'da Türk Kültürüne, Osmanlı Yaşam Geleneğine aşık olduğu için araştırmış ve benim için özel bir yemek olarak Mutancana'yı pişirmiş.

Sadece Kestane'yi pişirmek, közlemek, şerbetli pişirmek ve yemeğe eklemesi ile 4 tur işleme sokması gerekiyormuş.

Kuzu eti muhakkak az yağlı ön ayak olmalı, kemiğiyle ağır ateşte toprak kapla pişirilmesi gerekiyormuş.

Soğanlar Arpacık değilse tatlı ekşi ve tuzluyu bir arada harmanlayamazmışsın. 

Yani; Elbette emek yoğun ve hüner gerektiren bir iş. 

Ama biz de bu kadar uzak kalmamalıydık Ata mirasımızdan diye düşünüyorum. 

Belki evinde yapan vardır. Belki gurme cehaletim ile benim gözümden kaçmış olabilir. Lakin 72 vilayeti gezmişim, mahalinden yemişim denk gelmemiş işte!!!

Asırlardır süregelen bu lezzet yolculuğunda hala aynı ihtişamıyla sofralarda yerini alıyorsa bu tat Yaşatanlara ve Elleri öpülesi karıma müteşekkirim. Ellerine sağlık efendim. 🧑‍🍳

Tarifini Yayın, Yapın, Yaşatın Afiyetler olsun.! 

Ana Sayfaya Dön