Prof. Dr. Can Eyigör ile Sağlık Diplomasisi, Yatırım Fırsatları ve Bölgesel İşbirliği Üzerine

“Kırgızistan, Türk Yatırımcılar İçin Neden Yeni Bir Çekim Merkezi?”

Prof. Dr. Can Eyigör ile Sağlık Diplomasisi, Yatırım Fırsatları ve Bölgesel İşbirliği Üzerine

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı – Algoloji Bilim Dalı’nın deneyimli akademisyeni Prof. Dr. Can Eyigör, Kırgızistan’da gerçekleştirdiği temaslarla hem sağlık alanında hem de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde dikkat çekici bir ivme yarattı. Sağlık ziyaretleri, klinik değerlendirmeler, bürokratik görüşmeler ve yatırım analizleriyle zenginleşen bu seyahat, Türkiye–Kırgızistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor.

“Kırgızistan, Türk yatırımcılar için genişleyen bir fırsat alanı”

Kırgızistan, Türk yatırımcılar için hangi sektörlerde en hızlı büyüme ve kârlılık fırsatlarını sunuyor?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Kırgızistan, Orta Asya’nın yükselen ekonomileri arasında yer alıyor ve özellikle Türkiye’den gelen yatırımcılara oldukça sıcak bir iklim sunuyor. Sağlık hizmetleri, modern klinik altyapı, rehabilitasyon merkezleri ve girişimsel tedavi üniteleri açısından ciddi bir açığı var. Türk tıbbının tecrübesi bu alana en hızlı adapte olabilecek kapasitede.

İkinci olarak, inşaat ve kentsel dönüşüm sektörlerinde Türk firmalarının güçlü itibarı bölgeye büyük avantaj sağlıyor. Üçüncü alan ise tarım, gıda işleme ve lojistik zinciri. Doğal kaynakların bol olması, işlenebilir tarım alanlarının genişliği ve ihracatta çeşitlilik Türkiye için önemli fırsatlar yaratıyor. Bunların yanında yenilenebilir enerji, turizm ve eğitim sektörleri de yatırımcılar için güçlü potansiyel taşıyor.

“Bürokrasi çözüm odaklı, Türk firmalarına pozitif yaklaşım var”

Türk firmalarının Kırgızistan’da yatırım sürecinde bürokrasinin etkili çözüm bulması açısından mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Kırgız makamlarının yabancı yatırımcıya ve özellikle Türk girişimcilerine yaklaşımı oldukça olumlu. Görüşmelerimde bürokratik süreçlere pragmatik bir yaklaşım olduğunu gözlemledim. Sorunlar ilgili birimler arasında hızlıca koordine ediliyor. Türkiye’nin bölgede güvenilir ve çalışkan bir partner olarak algılanması, süreçlerin hızlanmasına büyük katkı sağlıyor.

“Türk şirketlerinin rekabet üstünlüğü kültürel yakınlık ve teknik kapasiteden geliyor”

Türkiye–Kırgızistan ticari ilişkileri düşünüldüğünde, Türk şirketlerinin bölgede rekabet avantajı elde etmesini sağlayan en önemli unsurlar nelerdir?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Türk şirketleri için en büyük avantajlardan biri karşılıklı kültürel yakınlık ve güven ortamı. Türkiye’nin inşaat, sağlık, eğitim ve üretim alanlarındaki tecrübesi Kırgızistan’ın ihtiyaçlarıyla birebir örtüşüyor. Türk firmalarının hızlı hareket eden, çözüm odaklı ve teknik açıdan yetkin yapısı, pazarda güçlü bir rekabet avantajı oluşturuyor.

SAĞLIK DİPLOMASİSİ VE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ

“Çalışmalarımız iki ülke arasında güçlü bir sağlık köprüsü kuruyor”

Kırgızistan’da yürüttüğünüz çalışmalar ülkeler arası sağlık diplomasisine nasıl bir katkı sunuyor?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Kırgızistan’daki klinik incelemeler ve eğitim temasları, Türkiye’nin sağlık alanındaki birikimini bölgeye taşıyan stratejik bir adımdır. Bu süreç yalnızca tedavi veya eğitim değil, iki ülke arasında uzun vadeli ve güvene dayalı bir sağlık köprüsü kurulmasına katkı sağlıyor. Bilgi paylaşımı, ortak projeler ve akademik işbirlikleri, Türkiye’nin bölgesel sağlık diplomasisindeki etkin rolünü güçlendiriyor.

“Politikacılar ve iş insanlarıyla kurulan temaslar bölgesel işbirliğini büyütüyor”

Bölgedeki politikacı ve iş insanları ile yaptığınız görüşmeler gelecekte nasıl bir sağlık işbirliğinin kapısını aralayabilir?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Bu görüşmeler, sağlık yatırımlarından ortak eğitim merkezlerine, yeni klinik projelerden girişimsel tedavilerin yaygınlaştırılmasına kadar birçok alanda kapı açıyor. Kırgız tarafının Türk tıbbına duyduğu güven, gelecekte devlet destekli sağlık protokollerine, ortak akademik programlara ve özel sektör yatırımlarına dönüşebilecek önemli bir zemin oluşturuyor.

“Türkiye’nin Orta Asya vizyonu için üç kritik adım var”

Türkiye’nin sağlık alanındaki bilgi ve tecrübesinin Orta Asya’da genişlemesi için en kritik adımlar sizce nelerdir?

Prof. Dr. Can Eyigör:

Kurumsal düzeyde ortak protokoller oluşturmak: Sağlık bakanlıkları, üniversiteler ve özel sektör arasında uzun vadeli eğitim ve hizmet işbirliği protokolleri yapılmalı.

Kapsamlı eğitim modelleri kurmak: Yerel hekim ve sağlık çalışanlarının Türkiye’de veya bölgede kurulacak merkezlerde düzenli eğitim alması sağlanmalı.

Sürdürülebilir dijital iletişim ve teletıp altyapısı: Vaka tartışmaları, uzman desteği ve sürekli konsültasyon için dijital bir köprü kurulmalı.

Bu üç adım, Türkiye’nin hem bilimsel hem insani anlamda Orta Asya’nın sağlık dönüşümünde liderlik rolünü pekiştirecektir.

Kırgızistan’da gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, iki ülke arasında yalnızca bugünün değil, gelecek on yılların sağlık vizyonunu şekillendirecek bir işbirliğinin temelini atıyor. Klinik değerlendirmeler, eğitim programları ve yerel yöneticilerle kurulan temaslar, Türkiye’nin tıbbi uzmanlığını Orta Asya’ya taşıyan güçlü bir diplomatik adım niteliği taşıyor. Kırgızistan’ın samimiyeti ve işbirliğine açık yaklaşımı, Türkiye’nin tecrübesiyle birleştiğinde bölgede kalıcı, verimli ve karşılıklı güvene dayalı bir sağlık ekosistemi oluşacaktır. Bu sürecin, hem iki ülke halkına hem de bölgesel sağlık standartlarının yükselmesine değerli katkılar sunacağına inanıyorum.