MHA / Ankara – Eluca Atali ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajda, Güney Azerbaycan’ın tarihî, kültürel ve sosyo-politik dinamiklerini derinlemesine ele alıyoruz. Güney Azerbaycan meselesi sadece bir coğrafi alanı değil, aynı zamanda kimlik, dil, hak ve özgürlük mücadelesini temsil ediyor.
Yazar, şair ve düşünce insanı kimliğiyle tanınan Eluca Atali, yıllardır bu alandaki duyarlılığı ve bilgi birikimiyle öne çıkıyor. Kendisiyle yaptığımız söyleşide, Güney Azerbaycan’ın tarihsel süreçte yaşadığı kırılmalar, günümüzde karşılaştığı sorunlar ve geleceğe dair umutlar üzerine samimi ve çarpıcı değerlendirmelerde bulunduk.
Bu röportaj, sadece bir bölgeyi tanımakla kalmayıp, aynı zamanda bir halkın var olma mücadelesine tanıklık etmek isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.
Genel ve Tarihsel Sorular
1. Güney Azerbaycan kavramı sizce ne ifade ediyor?
Güney Azerbaycan, bizim için sadece bir coğrafya değil; kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihî hafızamızın yaşadığı yerdir. Orası, Türk kimliğinin İran coğrafyasındaki sesi ve ruhudur. Kökümüz, dilimiz ve direncimiz Güney Azerbaycan’da şekillendi.
2. Güney Azerbaycan’ın tarihsel ve kültürel önemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Güney Azerbaycan; Tebriz, Erdebil ve Urmiye gibi tarihî merkezleriyle hem İran tarihinde hem de Türk medeniyetinde büyük bir yer tutar. Safevîler’in doğduğu topraklardır. Ayrıca İran’da modernleşme ve anayasal hareketlerin öncüsü yine bu bölgeden çıkan aydınlardır.
3. Tarihî süreçte yaşanan önemli olaylar nelerdir?
1920’lerde Şeyh Muhammed Hiyabani’nin hareketi, 1945-46’da kurulan Güney Azerbaycan Millî Hükümeti bu direniş tarihinin en sembolik anlarıdır. Sonrasındaki baskılar, sürgünler, idamlar kimliğimizi susturamadı. 1979 devriminden sonra da mücadele farklı biçimlerde devam etti.
4. Bölgenin İran’daki siyasi ve sosyal durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Maalesef İran hâlâ çok uluslu ama tek kimlikli bir devlet anlayışını sürdürüyor. Azerbaycan Türkleri, ülke nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturmasına rağmen, siyasette, medyada, eğitimde temsil edilemiyor. Kimliğimiz bir tehdit gibi algılanıyor.
Kültür ve Dil
5. Güney Azerbaycan’da anadil olarak Azerbaycan Türkçesinin durumu nedir?
Türk ve Azerbaycan türkçesi hâlâ evlerde yaşatılmaya çalışılıyor. Ancak devlet politikaları nedeniyle resmi eğitimde, medyada, üniversitelerde kullanılmasına izin verilmiyor. Bu da bir kuşak kırılması yaratıyor. Anadilini yazamayan, okuyamayan gençler oluşuyor.
6. Kültürel mirasın korunması için neler yapılmalı?
Anadil eğitimi anayasal güvence altına alınmalı. Yerel müzeler kurulmalı. Halk müziği, geleneksel el sanatları ve mimari değerler korunmalı. Uluslararası kültürel işbirlikleriyle bu miras dünyaya tanıtılmalı.
7. Kültürel kimliği koruma konusunda karşılaşılan zorluklar nelerdir?
Baskılar çok yönlü: Dil yasaklı, festivaller engelleniyor, yerel sanatçılar sansürleniyor. Azerbaycan kimliğine sahip çıkanlar ya “ayrılıkçı” ya da “tehdit unsuru” olarak görülüyor. Bu da halkı pasifleşmeye veya içe kapanmaya itiyor.
Sosyal ve Ekonomik Durum
8. Eğitim ve ekonomik koşullar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Güney Azerbaycan’da, özellikle kırsal bölgelerde eğitim altyapısı yetersiz. Üniversiteler merkezî otoritenin ideolojik kontrolü altında. Ekonomik anlamda ise bölge İran’ın kalkınma planlarında geri plana atılmış durumda.
9. Gençlerin eğitim ve iş imkanları yeterli mi?
Ne yazık ki yeterli değil. Gençler kaliteli eğitim için büyük şehirlere gitmek zorunda kalıyor. Mezun olduklarında da iş bulamıyorlar. Bu durum hem ekonomik umutsuzluğa hem de kimlik krizine neden oluyor.
10. Ekonomik kaynaklar ve gelişim potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tebriz sanayi potansiyeline sahip. Urmiye çevresi tarımda çok verimli. Ama bu potansiyeller sistemli bir kalkınma politikasıyla desteklenmediği için değerlendirilmeden kalıyor. Yatırımlar bilinçli olarak sınırlı tutuluyor.
Siyaset ve Haklar
11. Siyasi haklar ve temsil durumu nasıl?
Seçim sistemine göre belli isimler meclise girebiliyor ama bu temsil sembolik kalıyor. Politik olarak etkili olmak isteyen Türk kimlikli kişiler sistem dışına itiliyor, ya da tehdit olarak görülüyor.
12. Etnik ve kültürel hakların korunması konusunda çalışmalar var mı?
Devlet kaynaklı çalışmalar yok denecek kadar az. Sivil inisiyatiflerle yürütülen bazı kültürel çalışmalar ise ya yasaklanıyor ya da gözaltılarla bastırılıyor. Özgürce örgütlenme hakkımız bile yok.
13. Hak ihlalleri ve yaşanan sorunlar nelerdir?
En yaygın ihlaller: Anadilde eğitim yasağı, keyfi gözaltılar, sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılamalar, gösteri yasakları, basın sansürü. Özellikle millî bayramlar veya protestolar sonrası yoğun tutuklamalar yaşanıyor.
Gelecek ve Umutlar
14. Geleceğe dair umutlarınız ve endişeleriniz nelerdir?
Umutluyuz çünkü gençler artık daha bilinçli, teknolojiyi iyi kullanıyor. Endişeliyiz çünkü baskılar sistematikleşti. İran yönetiminin değişmeden bu sorunları çözmesi zor.
15. Kalkınma ve gelişme için dışarıdan veya içeriden ne gibi destekler önemli olabilir?
Uluslararası kamuoyunun baskısı, diasporanın bilinçli desteği, Türkiye ile kültürel ilişkilerin güçlenmesi çok önemli. İçeride ise yerel dayanışma ağları ve eğitim seferberliği öncelikli olmalı.
16. Genç kuşağın bakış açısı ve beklentileri nasıl?
Gençler artık daha bilinçli. Hem kimliğini korumak hem de modern dünyaya ayak uydurmak istiyorlar. Ancak bu ikisini bir arada yapmak zor. Onlar özgürlük, eşitlik ve onurlu yaşam istiyor.