Siyasi Gelişmeler
CHP’ye Yönelik İddialar:
Türkiye’nin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 2023’te gerçekleştirilen kongresiyle ilgili bazı yargı süreçleriyle gündeme geliyor. Parti içi seçimlerde “oy satın alma” iddiaları, mahkeme sürecine taşınmış durumda. Sürecin, muhalefet cephesindeki liderlik yapısına ve siyasi dengelere etkisi olabileceği değerlendiriliyor.
Medya Kuruluşlarının TMSF’ye Devri:
Can Holding’e bağlı bazı medya kuruluşları, “vergi kaçakçılığı, kara para aklama ve organize suç” iddiaları kapsamında devlet tarafından el konulan şirketler listesine alındı. Bu kuruluşlar arasında Habertürk ve Show TV gibi büyük yayın organları da bulunuyor. İlgili şirketlerin yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi.
Muhalefet ve Protestolar:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve muhalefet temsilcilerine yönelik yargı süreçleri, çeşitli kesimlerde tepkilere yol açtı. Bu gelişmeler sonrasında düzenlenen protestolarda “demokratik haklar” ve “yargı bağımsızlığı” konuları ön plana çıktı.
Ekonomik Gelişmeler
Yüksek Enflasyon ve Para Politikası:
Türkiye’de son dönemde yüksek seyreden enflasyon oranı, ekonomi politikalarında fiyat istikrarının sağlanması yönünde baskı yaratıyor. Piyasalar, Merkez Bankası’nın yeni faiz kararlarını ve atacağı adımları yakından takip ediyor.
Döviz Kuru ve Sermaye Hareketleri:
Döviz kuru oynaklığı, Merkez Bankası rezervleri ve yatırımcı güvenine bağlı sermaye çıkışları, ekonomik görünümde belirsizlik yaratıyor. Bu durum, Türkiye ekonomisinin kırılganlığına dair endişeleri artırıyor.
Dış Ticaret ve Küresel Faktörler:
Türkiye’nin dış ticaret ortaklarıyla ilişkileri, küresel ticaret ortamındaki dalgalanmalardan etkileniyor. Dövizle artan maliyetler, ithalat ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, yerli üretim maliyetlerini artırıyor.
Küresel Siyasi ve Ekonomik Durum
Siyasi Gelişmeler
Dünyanın çeşitli bölgelerinde demokrasi, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda gerileme yaşandığı yönünde değerlendirmeler bulunuyor. Bazı ülkelerde rejim değişiklikleri ve muhalefetin baskı altına alınması gibi gelişmeler uluslararası kamuoyunda tartışılıyor.
Ayrıca ABD ile Çin ve ABD ile Avrupa Birliği arasında ticaret ve gümrük politikaları konularında yaşanan anlaşmazlıklar, küresel tedarik zincirlerini ve yatırım kararlarını etkiliyor.
Ekonomik Gelişmeler
Küresel Büyümede Yavaşlama:
Dünya Bankası ve OECD tahminlerine göre küresel ekonomik büyümenin 2025’te yüzde 2–3 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu oran, 2008 küresel krizinden sonraki en düşük büyüme dönemlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Ticaret Gerginlikleri:
ABD’nin uyguladığı tarifeler ve diğer ülkelerin karşı önlemleri, küresel ticarette belirsizlik yaratıyor. Bu durum, şirketlerin yatırım ve üretim planlarını etkileyebiliyor.
Enflasyon ve Faiz Politikaları:
Birçok ülkede enflasyon hedeflenen seviyelerin üzerinde seyrediyor. Merkez bankaları, enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla yüksek faiz politikalarını sürdürüyor. Bununla birlikte özellikle ABD’de faiz indirimine yönelik beklentiler de tartışılıyor.
Enerji, Gıda ve Emtia Fiyatları:
Enerji ve gıda fiyatlarında küresel düzeyde dalgalanmalar devam ediyor. Arz-talep dengesi, iklim koşulları ve jeopolitik riskler bu fiyatları etkileyerek enflasyonu yükseltebiliyor ve sosyal baskıları artırabiliyor.