Şahane Agahoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kumar Masası: Ahlakın Mezar Taşı

Kumar Masası: Ahlakın Mezar Taşı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir milletin damarlarında iman, ahlak ve üretkenlik dolaşmalıdır. Fakat bugün o damarlara sızan görünmez bir zehir var: bahis oyunları. Adına “şans” deniyor ama aslında kaybedenin kim olduğu çok açık : insan, aile ve devlet.

İslam’ın hükmü bellidir. Kumar, her ne ad altında olursa olsun haramdır. Çünkü insanın alın terine değil, başkasının kaybına dayanır. Emeksiz kazanç, bereketsiz rızıktır. Kur’an’da bu hakikat şöyle anlatılır:

“Ey iman edenler! Kumar, içki, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi pisliklerdir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 90)

Bu ayet Rabbimiz tarafından bir uyarıdır: Ruhunu şeytana kiralama.

Yasadışı bahis artık sistemli bir bağımlılık düzenine dönüşmüştür. Gençler kolay para hayaliyle sabah namazını unutarak, kupon sonuçlarına uyanıyor. Gözleri kazançta ama kazandıkları her şeyin bereketi gidiyor. Çünkü alın teriyle kazanılmamış para sahibine huzur değil, hüsran getirir.

Bir baba şöyle anlatıyor:

“Oğlum evdeki eşyaları gizlice satmış. Sorduğumda ‘Bir maçla hepsini geri alırım’ dedi. Şimdi ne eşyamız kaldı, ne huzurumuz.”

Bu sözler bir neslin çığlığıdır.

Son beş yılda Yeşilay merkezlerine on altı binden fazla kişi kumar ve bahis bağımlılığı nedeniyle başvurmuştur. Türkiye’de altı milyonu aşkın insan bu oyunlara bulaşmıştır. Yasa dışı bahis işlemlerinde 280 binden fazla banka hesabı kullanıldığı tespit edilmiştir. Rakamların dili nettir: Buna sadece kişisel bir zayıflık olarak bakmamak lazım, toplumun dokusunu kemiren bir manevi ve ekonomik kriz olarak değerlendirmekte fayda var.

Devletin üretken gücü alın teriyle, ahlakla büyümelidir. Fakat kumar ve bahis ekonominin değil, vicdanın damarlarını kurutur. Borç batağına saplanan gençler, yıkılan aileler, dağılan umutlar… Bu tablo sadece bireysel olmaktan çıkarak, milli güvenlik ve milli bilinç meselesine dönüşmüştür. Bahis siteleri, dijital çağın yeni sömürge düzenidir. Hem para hem de irade çalıyorlar. Reklamlarda “eğlence” gibi sunulan bu sistem, aslında Batı’nın bir silahıdır. Gençliğin dikkatini üretimden, fikirden, inançtan koparıp, “anlık kazanç hayaline” yönlendiriyor. Bu oyunlar manevi işgalin yeni cephesidir.

Bir milletin gücü ordusuyla birlikte, ahlakıyla da ölçülür. Kumar masası, işte o ahlakın mezar taşıdır.

Bu oyunların çoğu dışarıdan ithal edilmiştir. Batının parıltılı ekranlarında süslenip, gençlerin zihinlerine “şans” adıyla sunulan bir manevi işgal aracıdır. dua eden eller artık kupon doldurur olmuştur. Dini anlatmak yerine, şansı kutsayan bu anlayış, yavaş yavaş ruhun egemenliğini çalmaktadır.

Oysa biz biliriz ki şans yoktur, kader vardır. Ve kader, bir kuponun sonucunda değil, Allah’ın ilmindedir.

Agah demek uyanık demektir. Biz uyanık olmalıyız .Gençlerin elindeki tesbihi alıp, yerine telefon ekranında dönen ruletleri koydular.

Eğer bu sessiz yıkıma dur demezsek, yarın devletin temeli olan o aile, kâğıttan bir kupon gibi dağılacaktır.

Mesele sadece haramla helali bilmekle bitmiyor, bir milleti uyanışa çağırmak meselesidir.

Gerçek kazanç cebine giren değil, kalbine huzur bırakan şeydir.

Ve o huzur, hiçbir oyunda değil; yalnız Allah’ın rızasında bulunur.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!