Son yıllarda tarımda yeni arayışlar, geleneksel ürünlerin ötesine geçerek katma değeri yüksek üretimlere yönelimi artırdı. Bu dönüşümün en dikkat çekici örneklerinden biri ise, “kırmızı altın” olarak bilinen safran. Dünyanın en değerli baharatı olan bu zarif bitki, artık Eskişehir’in bereketli topraklarında da kök salmaya başladı.
Safran, yalnızca bir baharat değil; sabrın, emeğin ve doğanın inceliğinin sembolüdür. Çünkü 1 kilogram safran elde etmek için yaklaşık 150 bin çiçeğin elle toplanması gerekir. Böylesine zahmetli bir üretim, onu hem değerli kılar hem de üreticisine yüksek kazanç sunar.
Eskişehir’in İklimi ve Toprağı Uygun
Eskişehir’in karasal iklimi, safran için adeta biçilmiş kaftan. Yazın sıcak ve kurak, kışın soğuk geçen iklim koşulları bitkinin doğal gelişimini destekler. Özellikle Mihalıççık, Seyitgazi ve Alpu ilçelerindeki kumlu-tınlı toprak yapısı, kaliteli verim alınmasını sağlar. Ayrıca Eskişehir’in yükseklik farkı, çiçeğin renk ve aroma yoğunluğunu artırarak ürün kalitesine ayrı bir değer katar.
Kuraklığa Dayanıklı, Geliri Yüksek
Safran, az suyla yetişebilen nadir bitkilerden biridir. Bu özelliğiyle hem kuraklıkla mücadelede umut olur, hem de küçük alanlarda büyük kazanç sağlayan bir alternatif üretim modeli sunar. Günümüz fiyatlarıyla 1 gram kuru safranın 200–250 TL arasında satılması, üretici için ciddi bir gelir anlamına geliyor.
Marka Değeri Yaratma Potansiyeli
“Eskişehir Safranı” adıyla oluşturulacak bir marka, kente yeni bir tarımsal kimlik kazandırabilir. Nasıl ki Kütahya çinisiyle, Afyon haşhaşıyla tanınıyorsa; Eskişehir de safranla anılabilir. Bu, yalnızca tarımsal üretimi değil, aynı zamanda tarım turizmini de canlandıracak bir fırsattır.
Genç Çiftçiler ve Kadın Girişimciler İçin Fırsat
Ziraat mühendisleri rehberliğinde doğru planlama yapıldığında safran üretimi, kırsalda yaşayan gençler ve kadın girişimciler için sürdürülebilir bir gelir kaynağına dönüşebilir. Üstelik TKDK ve IPARD gibi programlar kapsamında, hibe ve yatırım desteği de alınabiliyor.
Sonuç
Safran, Eskişehir’in geleceğine umutla ekilen bir tohum olabilir. Az su isteyen, çok emek isteyen ama karşılığında altın değerinde kazanç getiren bir üretim. Belki de gelecekte bir gün, Eskişehir’in o serin sonbahar sabahlarında tarlalar kırmızıya büründüğünde, biz de gururla “Burası Eskişehir Safranı’nın anavatanı” diyebileceğiz.
Altın Değerinde Bir Çiçek: Eskişehir’de Safran Yetiştiriciliği
