Dünya karışık…
Ortadoğu Bölgesi de karışık…
Seneler ardı sıra devrildikçe kehanetler de sıralanmaya başlıyor.
İsrail’in hiçbir ahlâk ve vicdan değerlerinden nasip almamış politika ve harekâtları, sanırım, söylene söylene dünyayı bir uçurumun kenarına getirecek gibi:
Üçüncü Dünya Savaşı.
Öte yandan kâh devletlerin kâh toplumların Filistin’de yaşananlara “olması gereken seviyede” cevap ve karşılık verememesi…
Yirmi birinci yüzyıl… Bunca gelişme ve değişmeye rağmen, dram ve acılara şahitlik etmekte. Ama ne gam! Amerika Birleşik Devletleri’nin Trump ile yükselen hard power siyaset anlayışının dünyayı sürükleyeceği bilinmezlikler.
Fransa’da halk ayaklanmış vaziyette… Ekonomik gidişattan ötürü… Bunca yapay zekâ çalışmalarına, yeni icatlara, değişimlere rağmen, mikro ve makro teknolojik dönüşümlere rağmen, zaman ve mekân hissiyatının bu zamanki kadar değişime uğramadığı bir muğlaklıklar çağında…
İnsanlar neden yaşamı kendilerine zehir etmek için var güçleriyle çabalarlar, izahı var mı?
Neden? Daha iyi bir yaşam tesis etmek varken; hayatı anlamlı kılmak varken, neden birbirimizi yok etmek…
Neden?
İnsanca yaşamak varken… Paylaşılamayan ne? Riyakârlık ve ikiyüzlülük tüm cemiyet yaşamlarına sinmiş vaziyette…
Gerçekten de şapkayı çıkarıp düşünmek zorundayız…
İnsanlık nereye?
Dünya nereye?
