Erhan Salman
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Sessiz Çoğunluklar ve Dip Dalgası

Sessiz Çoğunluklar ve Dip Dalgası

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Siyasette geniş kitlelerden oy alabilmek, yani Türkiye Partisi olmak çok önemli. Velhâsıl Kitle Partisi olmak çok önemli.

AK Parti’nin Türkiye siyaset serüveninde en büyük avantajı “Türkiye Partisi” olabilmesi (idi).

Yanisi… Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye coğrafyası bağlamında; Kuzey-Güney, Doğu- Batı ekseninde farklı bölgelerden farklı hayat tarzında olan, farklı inançlara haiz, farklı düşüncede olan yurdum insanının oyunu ve teveccühünü alabilmiş bir parti (idi).

Ama…

Son yıllarda izlenen siyasetlerden ötürü kanımca artık AK Parti, “Türkiye Partisi” olma özelliğini yitirmiştir.

Evet, AK Parti kitle partisidir. Yine de Türkiye’nin farklı bölgelerinden oy alacaktır.

Ama bu özelliği AK Parti’yi Türkiye Partisi hüviyetine geri döndürmeye yetmez. Bu öyle bir niteliktir ki, seçmen açısından aynı dünya görüşüne sahip olmasa bile, olabilirlik açısından ölçer ve tartar en son noktada “makul bir sonuca” ulaşır.

***

Gerçekten de artık toplumda bir usanma ve yılma hâli var. Bunu görmemek için nasıl bir şey yemek veya içmek gerekiyor, bilmiyorum.

14 MAYIS seçimleri açısından artık son düzlüğe girildi neredeyse. İttifaklar açısından, aslında cumhurbaşkanı adayları açısından önemli ve kritik bir zaman eşiğindeyiz.

Siyaset analizlerinde…

DİP DALGASI kavramı önemlidir. Muğlak kalan durum ya da netleşemeyen hususlarda, yüzer-gezer veya kararsız seçmenlerin en son tahlilde nasıl bir davranış sergileyeceği noktasında, bu kavrama dikkat etmek gerekebilir.

***

Seçim aşamasında oyunu neye göre vereceğini açık edenler açısından zaten bir sorun yok. Belirli bir kesim, zaten 14 Mayıs seçiminde rengini de tavrını da belli etti.

Ama…

Öte yandan…

Ne alternatif sosyal medya haberciliğinde, youtube kanallarında uzatılan mikrofonlara olsun, röportaj esnasında olsun ne de konvansiyonal (klasik) medya haberciliğinde olsun, rengini de tavrını da belli etmeyen ya da bunu ifade etmekten kaçınan bir kitle var…

Tabii ki bu kitle…

Çoğunluk mudur?

Azınlık mıdır?

Bilemiyorum.

***

AK Parti’nin 2002 yılındaki siyaset kurumunu ve Türkiye’yi salladığı o tarihî seçimde de böyle bir ayrıntı vardı.

Esmer Türkler, AK Parti’nin temel tabanı idi. Sessiz “çoğunluklar” idi. Öyleydi ki, AK Parti, 2002 seçimlerinde diğer partileri ezip geçmişti. Kimsenin tahmin edemediği bir sonuca ulaşmıştı. Sürekli ötelenen, haksızlığa uğrayan, ötekileştirilen ve yabancılaştırılan “sessiz çoğunluklar”, çevreden merkeze nihayetinde taşınmışlardı.

İlerleyen dönemlerde AK Parti“gökkuşağı” niteliğiyle yani her kesimden belirli bir oranda teveccüh görerek, kitle partisi olmanın yanında Türkiye Partisi de olabilmişti.

Şu bir gerçek, AK Parti siyaseten yalnız kaldıktan sonra, yani muhalefet esaslı bir alternatif olamadığından dolayı, siyaset tarzını ılımlı tondan daha sert bir tona yükseltti. Türkiye’de tecrübe ettiğimiz kutuplaşmanın da saflaşmanın da müsebbibi, AK Parti ve doğal olarak Sayın Erdoğan’dır.

***

Kemalist entelijansiya “gelmekte olanı” görememiş, sessiz çoğunluklar “dip dalgası” boyutuyla 2002 seçimlerine damgasını vurmuş idi.

Demek istediğim…

Sessiz “çoğunluklar”(?) ve dip dalgası parametreleri…

Seçim denkleminin içinde mi dışında mı?

(………………)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!