Erhan Salman
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Çufff Çuffff Tren Çoktan Kalktı

Çufff Çuffff Tren Çoktan Kalktı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bundan önceki genel seçimler de, hep nedense “ölüm-kalım” nitelemesiyle kamuoyunda yer edinmişti.

Senelerdir toplumun sorunlarıyla ilgilenmeye dertleri olmayan popülist siyasetçilerin ve siyasi partilerin gayeleri, iktidarı ele geçirerek koltuğa kurulmak olduğundan…

İnsanları, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çabalıyorlar.

Tutarsızlıklar… İnsanların akıllarına hakaret edecek hamleler… Olduğunun dışında davranmak… Akla seza fikir ikrarları… Özün ve sözün bir olsun şiarına takla attırmalar…

Aman durun! Bu sadece, AK Parti cephesinde mi vuku buluyor? Baksanız, medyanın muhalif kanadına, Cumhuriyet Halk Partisi pir-ü pak bir parti? Bu saydığım olumsuz özelliklerin tümü sanki sağ partilerde… En yakın örnek AK Parti olduğu için de tümü sanki bu partide…

* * *

Tabii…

AK Parti, siyaset kurumunun içinde yer alma adına işe başlarken çok farklı bir söylemle arenada arz-ı endam gösteriyordu. Kabul.

Artık bıktık… Senelerce gazetelerde ve köşelerde aklınca her şeyi en iyi bilen köşemenler ve editörler, AK Parti’nin marifetlerini sıralamakla neredeyse “emekliliğe” hak kazandılar.

E kolay değil, dile kolay 21 sene.

İttifaklar netleşti ve seçime yönelik iddialar ve vaatler yankılanmaya başladı ya… Milletvekilliği yarışları ve meclis çatısı altında koltuk kapma dertleri de alevlenmeye başladı.

Adalet ve Kalkınma Partisi saflarından TBMM çatısında yer edinme derdinde olan aday namzetlerinin isimleri ve geçmiş sicilleri, hemencecik gazete manşetlerinde boy vermeye başladı.

Eleştiriler…

Sövmeler…

Bilumum güzel sözler!

Tamam, anladık AK Parti ülkeyi ve devletimizi şirazesinden çıkardı ve bu partiye oy vermek ve dahası bu parti içinde “varolmak” bile insana zül gelsin… İçlerine sindiremesinler…

Sormak lâzım… Bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir “ayrıcalığı” mı var? CHP parti olarak ve burada olabilecek hareketler her türlü yanlışlıktan ve olumsuzluktan arınmış mıdır, azade midir? Cumhuriyet Halk Partisi’nin oluşturduğu ittifakta yer alan milletvekili namzetlerinin sicilleri medyada görünmesin diye karartma uygulanacak ama iş, muhafazakâr bir saikle hareket edenlere veya dinî bir argümanla bir ittifakta yer almaya gelince, hemencecik yaftalanacak.

İster görmezden gelin ister reddedin… Hakikati perdeleyemezsiniz… Bu ülkede alenî bir “din düşmanlığı” var.

Tekrar yazıyorum:

Bu ülkede/devlet yapısı içinde açıktan bir DİN DÜŞMANLIĞI var.

Hâlbuki, bu topraklar, ANADOLU TOPRAKLARI İSLAM MEDENİYETİYLE nurlanmış ve kimliğini de bu dinin değerleriyle tahkim etmiştir.

* * *

Hani diyorlar ya… Siyasal İslamcıların en büyük “mefkûreleri” memlekete “şeriat” getirmek diye… Önce, kelimelerin tüm anlamlarına bakarak, düşünce-yorum serdetmek gerekir.

Bu topraklarda senelerce varlık bulmuş İslam uygarlığının değerlerini ve dininin emirlerini yok sayacaksın ve sonra da bu ülkede dininin emirleri doğrultusunda yaşam tahayyülü besleyenleri “mürteci –yobaz –irticai – sakallı – don paça gezenler” diye, tahkir edeceksin.

Dur hemen celallenme, kimlerin bu ülkede/devlette mütedeyyin vatandaşlardan haz etmediği apaçık bellidir. Kimlerin bu toprakların İslam diniyle kavgalı olduğu da apaçık nettir.

Adalet ve Kalkınma Partisi ne İslam dininin bu topraklardaki temsilcisidir. Ne de hâşâ Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin gördüğü/İslamiyet dininin “son peygamberi”dir.

Çünkü, bazı mahfiller hem AK Parti üzerinden hem de Sayın Erdoğan üzerinden İslamiyet ve nebilik güzellemeleri yapıyor. Müslüman bir yurttaşın mihmandarı da temel alacağı kaynakları da tartışmaya mahal vermeyecek kadar, NETTİR.

Ama, elma ile armudun karıştırılması meselesi Türkiye’de hiç bitmiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin başını çektiği oluşumun hedefi net: İKTİDAR…

Tamam, çok doğal… Ülkedeki değişimi tetiklemek istiyorlar. Ama yıllardır yaptıkları hataları tekrarlıyorlar.

Tüm dindarları/mütedeyyinleri/muhafazakârları tek tipleştiriyorlar. Sayın Erdoğan, İslam dininin kutsallarını siyasete alet ediyor diye, tüm mümin erkek ve kadınlar, reylerini AK Parti’ye mi verecek?

Cumhuriyet HALK Partisi…

Halkçı olmanın alamet-i farikasını göster bakalım! E nasıl olacak bu? Göstermelik rozet takmalarla olmaz… İftar sofralarında bağdaş kurmak ile hiç olmaz.

Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül verenlerin ve bu davada sevdalananların aktif oldukları sosyal medyada ve bu medya içindeki anlık paylaşımlarda yaptıkları yorumları görünce de, işte bundan ötürü sol partiler “bu topraklarda/İslam coğrafyasında” yönetime gelemezler diyorum.

Tamam, kör cahil sağ seçmenleri eleştir, okumamış-kültürlenmemiş veya bu imkâna ulaşamamış kesimleri aymazlıklarından ötürü topa tut.

Son tahlilde, ilim ve bilim ve daha ilerisi aydınlanma sadece sol ideolojiyle yaşama değer verenlerin uhdesinde mi? Hani, hacı-hoca diye alay ettikleri insanlar aydınlanmış olamazlar mı? Mütedeyyin bir insan hem dünya ilmiyle hem de dinî ilimlerle kendini taçlandırmış olamaz mı?

* * *

Değerli okuyucular…

Bu bakış açısı sıkıntılıdır. CHP seçmenlerinin kahir ekseriyetinde nobran bir dil hâkim.

Velhâsılı kelam… HÜR İNSANHÜR DÜNYA şiarı, sadece “hep bana hep bana” bencilliğiyle kotarılamaz.

Çok geç kalındı ama olması gereken de buydu… CHP kadroları, sallamadan ve sallapati yapmadan, “dosdoğru yoldaki” dindarların yanlarına sokulacaktı.

Bunu yaptılar mı ya da yapabiliyorlar mı bilmem. Eğer, bunun için uğraşıyorlarsa iyi bir başlangıç.

Çünkü, CHP ve yandaşları için koltukları devralmanın tek geçer yolu, kıyılar ve Trakya değil.

Kanımca, bunun için de çok geç kalındı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!