Türkiye’de en tartışmalı hususların başında yönetenler ile yönetilenlerin birbirleri indindeki güvenilirlikleri gelmektedir…
Ara sıra yapılan kamuoyu yoklamalarında… Siyasetçiler halk tarafından en az güvenilen zümre içindedir.
Türkiye’de büyük bir çoğunluk “işlerin iyi gitmediği” hususu üzerinden mutabık durumda. Eğer, günün yirmi dört saati havuz medyasını takip etmiyor ve alternatif TV kanallarına da göz atıyorsanız… Emeklinin, çiftçinin, emekçinin, öğrenci-gencinin serzenişlerini duyarsınız, görürsünüz. Ama siyaset böyle bir şeydir. “Algılar ile oynamada” ve seçmen yurttaşların düşünce ve eylemlerini “manipüle” etmede üzerlerine yoktur. Demagoji enstrümanını pek mahirce kullanırlar.
TUİK’İN Ağustos ayı verilerine göre, “tüketici güven endeksi”, %0,9 artarak %84,3’e yükselmiş. Peki, nasıl olmuş bu? Ve neden acaba hanehalklarının güveni yükselmiş? Tüketici neye ve kime güveniyor? Hemen hemen her gün farklı yerlerden bir veryansın haberi gelirken, uzatılan mikrofonlara geçinemiyoruz diyenlerin korkusuzca seslerini duyurma gayreti içinde oldukları bir dönemde…
Güven yükseliyormuş. Yine, bir başka TUİK verisi de şöyle… TUİK ikinci çeyrek verilerine dayanarak ilan ettiği bir farklı veri seti, 15-34 yaş grubuyla ilgili. Bu yaş grubu, genç nüfus olarak sayılmaktaymış. 15-34 yaş grubundaki genç insan sayısı 24.000.000 imiş. Bunun 6.500.000’nu ne eğitimdeymiş ne de çalışıyormuş.
2024 yılı verilerine göre… TÜRKİYE GSYH bazında dünya sıralamasında 17. basamaktaymış. Yine kişi başına düşen gelir açısından da 15.463 $ ile dünya sıralamasında 66’ıncıymış. Demokrasi endeksinde dünyada 167 ülke içinde 102. sıradaymış. Hukukun üstünlüğü endeksinde dünyada 142 ülke içinde 117. sıradaymış. Yolsuzluk algısı endeksinde dünyada 180 ülke içinde 107. sıradaymış.
(Mahfi Eğilmez hocanın kişisel web sitesi)
Gerçekten de tuhaf bir ülkeyiz… Geçinemiyoruz diye yeri göğü inletiyoruz, dünya klasmanlarında kanımca sürünüyoruz…
Ama tüketici olarak güvenimiz artmakta.
Hayırlı tıraşlar.