Tarihsel Dönüşüm
21, yüzyılın bu ilk çeyreğinde yapay zekâ (YZ), insanlık tarihindeki en büyük teknolojik sıçramalardan biri olarak tanımlanıyor. McKinsey’e göre, YZ dünya ekonomisine yılda 2,6 ila 4,4 trilyon dolar katkı sağlayabilir
IMF ise 2025–2030 arasındaki dönemde küresel GSYH büyümesinin yılda yaklaşık %0,5 oranında artacağını öngörüyor
Düşük ve yüksek verimlilik senaryolarında bu oran, 10 yıllık dönemde toplamda %1,3 ila %4 arasında farklılık gösterebilir
Bu oranlar küçük görünse de küresel ölçekte olağanüstü etkileşimlere yol açabilecek büyüklüktedir.
Ekonomik Büyüme ve Yatırımlar
Stanford’un AI Index Raporu, 2024’te küresel özel sektör AI yatırımının 252,3 milyar dolara ulaştığını ve bir önceki yıla göre %26 artış kaydettiğini ortaya koyuyor
. Generatif yapay zekâya olan yatırım ise yalnızca bir yılda %18,7 artarak 33,9 milyar dolara ulaşmış; bu da toplam yatırımın %20’sinden fazlasını temsil ediyor
Büyük teknoloji firmaları—Microsoft, Meta, Alphabet, Amazon—AI altyapısına sırasıyla 120, 72, 85 ve 100 milyar dolarlık yatırımlarla liderlik ediyor; bu firmalar artık S&P 500 içinde %35 oranındaki piyasa değerine sahip durumdalar
Verimlilik, İşgücü ve Maaşlar
PwC’nin 2025 İş Barometresi, YZ’nin işçi değerini artırdığını; YZ’ye daha çok maruz kalan sektörlerde maaş artışlarının iki kat hızlı olduğunu gösteriyor
IMF’ye göre, dünya genelinde yaklaşık %40 oranında iş yapay zekâyla etkileniyor: bazıları otomatikleşirken bazıları tamamlayıcı nitelik kazanıyor
Ancak bilgi temelli iş pozisyonlarında (örneğin hukuk asistanları, çağrı merkezi operatörleri) son dönemde büyük teknoloji firmalarındaki işten çıkarmalar da YZ kaynaklı reformlarla ilişkilendiriliyor
Stanford raporuna göre 2024 yılında şirketlerin %78’i YZ kullanmaya başlamışken, generatif YZ kullanan şirketlerin oranı %33’ten %71’e yükselmiş
McKinsey ise çalıştığı şirketlerin yalnızca %1’inin YZ olgunluk seviyesine ulaştığını, pek çoğunun henüz entegrasyon aşamasında olduğunu vurguluyor
Sektörel Dönüşüm ve Değer Zinciri
YZ, üretim, finans, sağlık, perakende, tarım gibi sektörlerde verimliliği artırırken, karar süreçlerini hızlandırıyor ve müşteri deneyimini geliştiriyor
Ayrıca tedarik zinciri yönetimi gibi alanlarda risk yönetimi ve proaktif planlama kabiliyetlerini güçlendiriyor
Küresel değer zincirindeki (Global Value Chains, GVC) dönüşümde YZ, ürün kalitesinde standartlaşmayı, lojistik optimizasyonunu ve bilgi yayılımını hızlandırarak firmaların daha yüksek kademeye geçmesini sağlıyor. Ancak faydalar gelişmiş ekonomilere yoğunlaşırken, gelişmekte olanlar altyapı eksikliği nedeniyle daha düşük segmentlerde kalıyor
Eşitsizlik, Ülkeler Arası Farklılık ve Politikalar
IMF’nin “Mind the Gap” çalışması; YZ’nin katkısının gelişmiş ülkelerde %4 gibi yüksek gelir artışlarına neden olurken, düşük gelirli ülkelerde yalnızca ~%2 düzeyinde kaldığını gösteriyor
Bu farklılık, ülkelerin AIye hazırlık düzeyi, teknolojik erişim ve sektörel iş yapısı gibi yapısal faktörlerle doğrudan ilişkili. Dolayısıyla bu yapay zekâ ekonomisinde, gelir eşitsizliği ve bölgesel farklılıklar ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor
Bu bağlamda, sivil toplum, hükümetler ve uluslararası kurumlar tarafından geleneksel ekonomi politikalarının ötesinde — örneğin evrensel temel gelir, yeniden eğitim ve veri altyapısı yatırımları gibi — yeni politika yaklaşımları önerilmektedir. Ayrıca, AB ve OECD gibi yapılar outcome‑based (sonuç temelli) düzenlemeleri savunuyor
Çevresel Etki ve Sinerji
YZ sistemleri, yüksek enerji tüketimi ve karbon salımı riski taşıyor. Özellikle veri merkezleri gelecekte elektrik tüketimini üç katına çıkararak 1 500 TWh seviyesine (Hindistan’ın yıllık tüketimi kadar) ulaşabilir; bu da 2030’a kadar %1,2’ye varan ek sera gazı maliyetine neden olabilir
Ancak doğru yönlendirildiğinde YZ, yenilenebilir enerji yönetimi, karbon azaltımı ve sürdürülebilir tarım gibi alanlarda çevresel fayda da sağlayabilir
Teknoloji firmalarının nükleer enerji yatırımları (örneğin Microsoft – Three Mile Island) gibi girişimler bu etkileri sınırlama amacı taşıyor
Riskler ve Etik Boyut
Stanford ve MIT gibi enstitüler, hızla büyüyen yapay zekâ bağımlılığının piyasalarda balon riskine işaret ettiğini belirtiyor; ana unsur Nvidia gibi firmaların performansının gelecekte finansal sistem üzerinde sistemik risk oluşturabileceği uyarısı var
Ayrıca Mo Gawdat gibi teknoloji sektöründe önemli figürler, 2027’den başlayarak 15 yıl sürecek ekonomik ve sosyal çatışma dönemi yaşanabileceğini; orta sınıfın ciddi zarar göreceğini, gelir uçurumlarının derinleşebileceğini öne sürüyor
Bu çerçevede adil, şeffaf, hesap verebilir YZ ve veri kullanımı için küresel düzenleyici mekanizmaların ve etik kuralların oluşturulması bir gereklilik olarak öne çıkıyor
Sonuç ve Değerlendirme
Toparlamak gerekirse: YZ dünya ekonomisinde büyümenin yeni motoru olarak öne çıkıyor. Yüksek verimlilik, artırılmış iş değeri ve küresel rekabette öne geçme fırsatları sunuyor. Ancak bu dönüşüm, ülkeler arası eşitsizlik, çevresel maliyet, iş piyasasında yıkım gibi zorlukları da beraberinde getiriyor.
Bunun için:
*Ulus‑ötesi standartlar ve düzenlemeler (OECD, GPAI, AI Action Summit gibi yapılar aracılığıyla),
*Eğitime, dijital altyapıya ve yeniden beceri kazanımına yönelik yatırımlar,
*Çevresel duyarlılığı gözeten enerji politikaları ve,
*Gelir dağılımı eşitsizliğine karşı sosyal güvenlik-mekanizmalarının güçlendirilmesi
Gerekmektedir. Böylece yapay zekâ “sadece güçlü ekonomiler için değil, insanlık için” dönüştürücü bir fırsata dönüşebilir.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar