Orman yangınlarının çıkış sebepleri, genel olarak doğal ve insan kaynaklı olmak üzere iki ana grupta incelenebilir. Türkiye’de ve Akdeniz kuşağındaki diğer ülkelerde, istatistikler çoğu yangının insan kaynaklı olduğunu gösteriyor.
1-Doğal nedenler
Aşırı sıcaklık ve kuraklık: Hava sıcaklıklarının 40 °C’nin üzerine çıktığı dönemlerde, orman altı örtüsü dediğimiz otlar, çalılar ve yapraklar çok hızlı kurur ve yanıcı hale gelir.
Yıldırım düşmesi: Özellikle yaz aylarında görülen kuru fırtınalar, ormanda yangın başlatabilir. Ancak Türkiye’de bu tür yangınların oranı düşüktür.
2-İnsan kaynaklı nedenler
Dikkatsizlik ve ihmal: Piknik alanlarında yakılan ateşlerin tam söndürülmemesi, sigara izmaritlerinin rastgele atılması, anız yakma gibi davranışlar.
Tarım ve sanayi kaynaklı riskler: Biçerdöver, kaynak makinesi veya tarım makinelerinden sıçrayan kıvılcımlar.
Enerji nakil hatları: Özellikle rüzgârlı havalarda tellerin birbirine temas etmesi veya kopması sonucu kıvılcım çıkması.
Kasıt (sabotaj): Orman alanlarını imara açmak ya da başka amaçlarla bilinçli şekilde çıkarılan yangınlar.
Türkiye’de orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğu tahmin ediliyor. Bu oran, dikkat ve denetim eksikliğinin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini net bir şekilde gösteriyor.
Yangınların sonuçları: Ekolojik, ekonomik ve toplumsal kayıplar
Orman yangınlarının etkileri, yalnızca yanan ağaçlarla sınırlı kalmaz; çok daha geniş bir yıkım ortaya çıkar.
1-Ekolojik etkiler
Biyoçeşitliliğin kaybı: Yangın alanlarında yaşayan kuşlar, memeliler, böcekler ve bitki türleri yok olur. Endemik (sadece o bölgede yetişen) bitkilerin kaybolması da geri dönüşü olmayan zararlar verir.
Toprak kaybı ve erozyon: Yanmış ormanlarda toprağın tutunma gücü azalır, yağışlarla birlikte toprak kaymaları ve sel riskleri artar.
Karbon salımı: Orman yangınları büyük miktarda karbondioksit salarak, iklim değişikliğini hızlandırır.
2-Ekonomik etkiler
Tarım alanları, zeytinlik ve bağ gibi üretim alanları zarar görür.
Yangın söndürme maliyetleri ve yangın sonrası rehabilitasyon çalışmaları büyük ekonomik yük oluşturur.
Turizm bölgelerinde orman kaybı, ziyaretçi sayısında düşüşe ve yerel ekonominin zarar görmesine neden olur.
3-Toplumsal etkiler
Yangın bölgelerinde yaşayan halkın tahliyesi, ev ve hayvan kayıpları gibi zorlayıcı süreçler.
Yangınlardan etkilenen köylerde, psikolojik travma ve geçim kaynaklarının kaybı.
Bu etkiler, çoğu zaman yıllarca süren sonuçlara neden olur. Yanmış bir ormanın eski haline dönmesi, ekolojik koşullara bağlı olarak 30-50 yıl veya daha uzun bir süreyi bulabilir.
Alınması gereken önlemler: Sadece söndürmek yetmez, önlemek şart
Türkiye, yangın söndürme kapasitesini her geçen yıl geliştiriyor; ancak asıl önemli olan, yangınların çıkmasını önleyecek kalıcı tedbirleri almak.
1-Yapısal ve teknolojik önlemler
Elektrik hatlarının iyileştirilmesi: Yangına en çok sebep olan enerji hatlarının düzenli bakımı, izolasyonu ve yer altına alınması.
Erken uyarı ve izleme sistemleri: Termal kameralar, dronlar ve yapay zekâ destekli izleme ile yangınların henüz duman aşamasında tespit edilmesi.
Yangın şeritleri ve yollar: Orman içi ve çevresinde, yangının yayılmasını yavaşlatacak boş alanlar ve bakımlı yollar oluşturmak.
2-Eğitim ve toplumsal bilinç
Halkı bilinçlendirecek sürekli eğitim kampanyaları; özellikle köylüler, çiftçiler ve piknikçileri hedefleyen çalışmalar.
Okullarda yangın öncesi ve anı için eğitim programları.
3-Hukuki ve idari önlemler
Yangına sebep olan ihmalkâr veya kasıtlı kişilere yönelik cezaların caydırıcı şekilde uygulanması.
Yangın riski yüksek günlerde ormanlara girişin sınırlandırılması.
4-İklim değişikliğiyle mücadele
Ormanların korunması kadar, yeni orman alanları oluşturulması (ağaçlandırma) ve yangına daha dayanıklı yerli türlerin tercih edilmesi.
Su kaynaklarının ve sulama göletlerinin orman içinde stratejik olarak yerleştirilmesi.
Sonuç: Sorumluluk hepimizin
Orman yangınları, yalnızca itfaiyenin veya orman ekiplerinin değil, hepimizin sorumluluğu. Bir kıvılcım bile büyük felaketleri başlatabiliyor. Türkiye, iklim değişikliği nedeniyle daha sıcak ve kuru yazlar yaşayacağı için risk her geçen yıl artacak.
Bu nedenle yangını söndürmek değil, önlemek en önemli çözüm. Toplum olarak daha dikkatli, devlet olarak daha hazırlıklı, teknoloji ve bilimden daha fazla faydalanan bir yaklaşım; ormanlarımızı ve gelecek nesilleri korumak için tek yol.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar