Erhan Salman
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Değişen Statüko

Değişen Statüko

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti değişimci bir parti olma sözü ve iddiasıyla işbaşına gelmişti. Kamuoyu önünde statükoculuk ve baskı ile mücadele edeceğini de mütemadiyen ikrar eden bir parti (idi), AK Parti.

Ama şu son yaşananlar statükoculuk kavramının yeniden ele alınmasını da elzem kılmakta.

AK Parti iktidarından önce Türkiye’de yerleşik politik düzen, statüko ve resmi ideoloji üzerinden tanımlanmakta ve buna göre de hareket edilmekteydi.

Cumhuriyet rejiminin bekası ve cumhuriyetin ilkelerinin korunması ve iç ile dış düşmanlardan sakınılması gereken kırmızıçizgilerimizdi. Herkesin hatırlayabileceği gibi dünyanın siyasal konjonktürel durumuna binaen ülkemizin tehdit algılamaları öncelikle “komünizm” ve soğuk savaş sonrasında “irticai faaliyetler” ile “etnik bölücü hareketler” olmuştu.

Bu bağlamda bakıldığında, ülkemizde artan oranda ve şiddette terör olaylarının varlığı, siyaseti ve siyaset kurumunu işlevsiz bırakmıştı.

İnsanlar toptan yaftalanıyor veya düşman olarak görülüyordu. Cumhuriyet rejiminin tasavvur ettiği kalıba uymayan düşünce ve görüşler ile yurttaş prototipi anında tehlike olarak telakki ediliyor, yine merkezden dışlanıyordu.

3 Kasım 2002’de, AK Parti’nin bir diğer iddiası da statükoyu ve seçkinci bakış açısını değiştirerek, demokrasiyi tabana kadar yaymak idi. Zaten iktidarının ilk dönemlerinde AK Parti, AB ile entegrasyon için uyum yasalarını geçirmeye hız vermiş, bu bağlamda AB’den de büyük destek görmüş idi.

Kanımca, siyaset kurumu içinde gücünü perçinleyen AK Parti bundan böyle ne AB uyum yasalarına ihtiyacım var ne de geniş kitlelerin desteğine şeklinde bir düşünüş içinde oldu. Zaten böyle olmasa idi, şuan yaşadığımız derinleşen kutuplaşma ve saflaşma da olmazdı.

Şimdi şöyle baktığımızda…

Roller değişti…

****

Şurası bir gerçek…

AK Parti yükselen beklenti ve talepleri bu raddeden sonra karşılayamaz. Ne ileri demokrasinin ne de Yeni Türkiye şiarının anlamı kaldı…

Statüko yeni Türkiye’de yapılan bunca reform değişiklikleriyle yeniden yazıldı. Bu bağlamda, yeni Türkiye’nin yeni statükosu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde varlık bulmakta:

Havuz medyasının artık yadsınamayacak kadar tekelleşmesi.

Yargı organlarının “tarafsızlıklarını” kaybetmeleri.

Devlet kurumlarının ve bürokratlarının tek partinin güdümünde hareket etmesi.

Muhalefet partilerinin çeşitli yöntemlerle baskılanması.

Muhalif kesimlerin seslerinin yine çeşitli yöntemlerle kısılması.

İster kabul edin ister etmeyin; Türkiye’deki statüko merkez-çevre siyaset konumlanışına göre değişmiştir.

Bugün, merkezde AK Parti’nin temsil ettiği tek parti güdümünde CHS adı altında mevcut düzen bu yeni rejime göre idare edilmektedir.

Geçmişte mütemadiyen “rövanşist” adımlar içinde olmayacaklarını ifade eden şimdinin muktedirleri, uygulamalarıyla bu sözlerini perdelemekteler. Mevcut statükoya itaat ve biat etmeyenler “ötekileştirilmekte” ve toplumun içinde “yabancılaştırılmakta”. Esasında, bu durumlar; tüm totaliter, otoriter, diktatöryal, tek adamcı rejimler için vaki olan şeyler…

Demokrasi söyleminin kullanılması, demokratik kurum ve kurallarla işbaşına gelinmesine rağmen sonraları amaç-araç sıralamasının şaşarak, esas dava adına demokrasinin “araçsallaştırılması”, işte bu minvalde temel hak ve özgürlükler ile hukuk devletinin yerini kanun veya polis devleti uygulamalarının almasıdır.

Bu bağlamda, kanımca, artık daha fazla ülkenin enerjisini heba etmenin anlamı yoktur. Erken seçim opsiyonunun iktidar kanadınca da değerlendirilmesi, sandıkla gelmiş bir partinin yine sandığa başvurmasının olması gereken bir şey olduğu kabul edilmelidir. Türkiye’nin daha fazla bu kutuplaşma ve derinleşen ekonomik yapı ve tablo ile gidebileceği yer veya yol, ileri bir merhale değil, vasat ya da daha geri bir mevkidir. 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet