Bakın, sevgili (!) milletvekillerimiz…
130 taneniz oylamaya katılmamışsınız. Siz kimsiniz? Bir gün izninizi mi unuttuk, yoksa sabah alarmınız mı çalmadı? Kahvaltıda menemeni biraz fazla mı kaçırdınız?
Milletvekilliği nedir bilir misiniz? Oturduğunuz yerden “baklava mı, börek mi” diye anket yapmak değildir. Instagram hikâyelerinde köylüyle fotoğraf çektirip “halkımızla bir aradayız” yazmak hiç değildir. Oylamaya katılmamak, halkın aklıyla alay etmektir. Siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? Yoksa iklim kanunuyla birlikte Mars’a mı taşınacaksınız, haberimiz mi yok?
Gelelim “İklim Kanunu” meselesine.
İsmine bakınca sanırsın Amazon Ormanları’na yeni oksijen bağışı yapıyorlar. O kadar masum duruyor ki… Ama içerik? Al gülüm, ver gülüm! Yine sermayenin önünü aç, doğayı sat, vatandaşı dertle baş başa bırak. Sonra da “Biz doğayı çok seviyoruz” diye mikrofon başında fidan dikin.
Bir kanun var ortada, milletin geleceğini ilgilendiriyor. Ve 130 milletvekili ortada yok. Çaya mı gittiniz? Nargileye mi daldınız? Yoksa Meclis’te arka bahçede mangal mı yaktınız?
Üstelik muhalefet, sizin de tadınız tuzunuz kalmamış. Hani nerede o meşhur “halk için, doğa için, gelecek için” sloganlarınız? Meğer “katılmama” şampiyonası varmış da haberimiz yokmuş. Tebrikler, kupayı siz aldınız.
Oylamaya katılmayanlara küçük bir öneri: Bir dahaki seçimde oy istemeye gittiğinizde “Biz katılmıyoruz” deyin, bakın bakalım vatandaş ne diyor. Oy pusulasında da “katılmadı” yazsın, belki o zaman hatırlarsınız nerede olduğunuzu.
Sonuç? Yine halk kaybetti. Yine rant, yine çıkar, yine koltuk. Siz bir gün olsun halkın hayrına bir şey yapın da, biz de şaşırıp boğazımıza lokma kaçırıp hastanelik olalım.
Hani derler ya: “Bir gün olsun beddua almayın.”
Yok, yok… Siz onu da beceremediniz.
Helal olsun (!)