Zehra Bilici
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kül Olmadan Önce: Orman Yangınlarına Sessiz Kalmayalım

Kül Olmadan Önce: Orman Yangınlarına Sessiz Kalmayalım

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaz ayları geldiğinde içimizi ısıtan güneş, kimi zaman içimizi yakan haberlere dönüşüyor. Bir kıvılcım, bir ihmal ya da bir kast sonucu alevlere teslim olan ormanlarımız, sadece ağaçlardan ibaret değil. Her bir dumanın ardında bir yaşam, her bir küle dönüşen dalda bir nefes var.

Orman yangınları, yalnızca doğayı değil, insanı da yok eder. Gökyüzü kararıp havayı zehirli dumanlar kapladığında, çocukların oyun alanları, kuşların yuvaları, sincapların koşu yolları da bir daha geri gelmemek üzere yok olur. Bir ağacın büyümesi onlarca yıl sürer ama yanması sadece birkaç dakika…

Son yıllarda artan sıcaklıklar, kuraklık, bilinçsiz tarla temizliği ve atılan cam şişeler, ormanlarımızı sürekli tehdit ediyor. Bazen bir piknikçinin bıraktığı köz, bazen atılan bir sigara izmariti milyonlarca canlının sonunu getiriyor. Yangınla birlikte sadece ağaçlar değil; bir kuşun melodisi, bir çiçeğin kokusu, bir çobanın gölgelik hayali de yanıyor.

Peki ne yapıyoruz?

Haberlerde birkaç dakika üzülüp sonra unutuyor muyuz? Yoksa sorumluluğu sadece itfaiyeye, ormancıya, devlete mi bırakıyoruz? Artık izleyen değil, harekete geçen olma zamanı.

Ormana adım atmadan önce, doğaya misafir olduğumuzu unutmayalım. Ateşi yakarken iki kere düşünelim. Cam şişeyi çöpe atmak yerine yanımıza alalım. Ve en önemlisi, gördüğümüz her dumanda sessiz kalmayalım.

Unutmayalım: Biz sustukça alevler konuşur. Ve doğa, bir gün sessiz kaldığında, bizim de konuşacak hiçbir şeyimiz kalmaz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet