Zafer Özcivan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Türkiye Ziraatçiler Derneği’nden Hal Yasası Açıklaması

Türkiye Ziraatçiler Derneği’nden Hal Yasası Açıklaması

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, Türkiye’de uzun süredir gündemde olan ve “Hal Yasası” olarak bilinen sebze-meyve ticaretine ilişkin yasa taslağı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve hal kurma izinlerinin belediyelerden alınıp Ticaret Bakanlığı’na devredilmesini öngören bu taslak, kamuoyunda sebze ve meyve fiyatlarının düşeceği beklentisini beraberinde getirmişti. Ancak TZD Başkanı Demirtaş, bu beklentilerin gerçekçi olmadığını, fiyatların düşmesi için esas çözümün üreticilerin desteklenmesi olduğunu vurguladı.

HAL YASASI TASLAĞI VE BEKLENTİLER

Hal Yasası, sebze ve meyve ticaretini düzenleyen önemli bir mevzuat olarak uzun yıllardır tartışılıyor. Taslak metinle hal kurma izinlerinin belediyelerden alınarak merkezi olarak Ticaret Bakanlığı’na verilmesi planlanıyor. Kamuoyunda ise bu düzenlemenin sebze ve meyve fiyatlarını aşağı çekeceği düşünülüyor. Özellikle tüketiciler, Hal Yasası’nın yasalaşmasıyla daha ucuz gıdaya ulaşacaklarını umuyor.

Ancak Hüseyin Demirtaş, böyle bir düşüşün gerçekleşmeyeceğini söylüyor. Ona göre sebze ve meyve fiyatları, sadece ticaret kanunundaki değişikliklerle değil, üretim koşullarına bağlıdır. “Üretici fiyat endeksine baktığımızda çiftçinin ürününü maliyetinin altında sattığını, zarar ettiğini görüyoruz,” diyor. Yani çiftçi şu anda üretim için harcadığı parayı bile karşılayamıyor. Bu durumda fiyatların doğal olarak düşmesi mümkün değil.

ÜRETİCİNİN DURUMU VE EKONOMİK SORUNLAR

Türkiye’de tarım sektörünün karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, üreticilerin yüksek maliyetlerle üretim yapmak zorunda kalmalarıdır. Gübre, ilaç, tohum ve işçilik gibi temel girdiler giderek pahalanıyor. Demirtaş, son iki yıldır çiftçilerin üretimden kazanamadığını, hatta zararına üretim yaptığını belirtiyor. Bu durum, üreticilerin ekonomik açıdan çok zorlandığını ve desteklenmeleri gerektiğini ortaya koyuyor.

Ayrıca, son yıllarda yaşanan olumsuz iklim koşulları ve doğal afetler sebze ve meyve üretimini ciddi şekilde etkiledi. Tarlalarda ürün azlığı, meyve ağaçlarında ise meyvenin neredeyse tamamen yok olması üretimi olumsuz etkiledi. “Ceviz ağaçları bile kurudu. Meyvesi zaten yok,” diyerek yaşanan sorunun büyüklüğünü özetliyor Demirtaş.

Bu tür sorunlar kısa sürede çözülebilecek gibi değil. Üreticinin zararını karşılamak, üretimi tekrar eski seviyelere çıkarmak için yıllar sürecek çalışmalar, bakım, ilaçlama ve gübreleme masrafları gerekiyor. Ancak üreticinin hali hazırda yaşadığı ekonomik zorluklar, bu yatırımları yapmasını güçleştiriyor.

YAŞ SEBZE VE MEYVE İTHALATI GERÇEĞİ

Demirtaş’ın dikkat çektiği kritik bir başka konu da Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ithalatı yapma ihtimali. Ülkemizde normalde taze meyve ve sebzeler iç piyasadan karşılanır ve ithalat çok sınırlıdır. Fakat bu yıl yaşanan olumsuzluklar ve üretimdeki büyük düşüş nedeniyle Türkiye tarihinde ilk kez yaş meyve ve sebze ithal etmek zorunda kalabiliriz.

Bu durum hem çiftçiler hem de tüketiciler için ciddi sonuçlar doğurabilir. Üretici, kendi ürününü yeterince üretemediği için gelir kaybına uğrayacak; tüketici ise dışarıdan gelen ürünlere bağlı hale gelerek fiyat dalgalanmaları yaşayabilir. Ayrıca ithal ürünlerde kalite ve standartların yakalanması da ayrı bir mesele olacak.

HAL KURMA İZNİNİN MERKEZİLEŞTİRİLMESİ TARTIŞMASI

Hal Yasası taslağında tartışılan bir diğer önemli konu, hal kurma izinlerinin belediyelerden alınıp Ticaret Bakanlığı’na devredilmesi. Bu düzenlemenin tedarik zincirine ve fiyatlara etkisi tam olarak net değil. Demirtaş, bu konunun iyi tartışılması gerektiğini söylüyor.

Belediyelerin hal kurma izinlerini vermesi, yerel yönetimlerin denetim ve düzenlemelerde rol alması anlamına gelirken; izinlerin merkezi olarak bakanlığa devri, kontrolün tek elden yapılması demek. Ancak bunun fiyatlara doğrudan olumlu yansıması olacağına dair kesin bir veri yok. Daha önce benzer tedarik zinciri kısaltma girişimleri olmuş ama fiyatlar üzerinde anlamlı bir etki yaratmamış.

TEDARİK ZİNCİRİNİN KISALTILMASI YETERLİ DEĞİL

Sebze ve meyve fiyatlarının yüksek olmasının bir sebebi de tedarik zincirinin uzun ve karmaşık olmasıdır. Hal Yasası taslağında tedarik zincirinin kısaltılması da hedefleniyor. Ancak Demirtaş, bu tür uygulamaların daha önce defalarca denendiğini ve fiyatlara olumlu bir yansımasının olmadığını belirtiyor.

Tedarik zinciri kısalırsa, aracılar azalabilir ve bu da maliyetlerin düşmesini sağlayabilir gibi görünse de üretim sorunları devam ettiği sürece fiyatların düşmesi mümkün değil. Yani önce üretim artmalı, üretici desteklenmeli, üretim maliyetleri düşürülmeli. Ancak o zaman fiyatlarda kalıcı bir düşüş sağlanabilir.

SONUÇ OLARAK

Türkiye’de sebze ve meyve fiyatlarının düşmesi, sadece Hal Yasası gibi mevzuat değişiklikleriyle mümkün değildir. Öncelikle üreticilerin ekonomik olarak desteklenmesi, üretim koşullarının iyileştirilmesi, doğal afetlerin etkilerinin azaltılması gerekir. Ayrıca üretimin arttırılması ve sürdürülebilir hale getirilmesi uzun vadeli bir süreçtir.

TZD Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş’ın da belirttiği gibi, Hal Yasası çıkarılsa bile fiyatlarda anlamlı bir düşüş olmaz. Fiyatların gerçekten düşmesini istiyorsak, önce üreticinin yanında olmalı, onları desteklemeli ve üretim kapasitesini artırmalıyız. Aksi halde önümüzdeki yıllarda yaş meyve ve sebze ithalatına zorunlu kalabiliriz ve bu durum hem tarım sektörünü hem de ekonomiyi olumsuz etkiler.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medyabir Haber Ajansı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet