Enflasyon ve dış ticaret (ihracat ve ithalat) arasında güçlü ve çift yönlü bir ilişki vardır. Bu bağlantı, ekonomik politikalar ve küresel piyasa koşullarıyla birlikte şekillenir. İşte bu ilişkinin temel noktaları:
- Enflasyonun Dış Ticarete Etkisi
a. İhracat Üzerinden
Yüksek enflasyon, ülkenin para biriminin değer kaybetmesine neden olabilir (devalüasyon).
Bu durumda, yerli mallar yabancılar için ucuzlar, dolayısıyla ihracat artabilir.
Ancak maliyet enflasyonu (örneğin enerji, hammadde fiyatlarındaki artış) ihracatçıların üretim maliyetlerini artırırsa, bu durum ihracatın rekabet gücünü zayıflatabilir.
b. İthalat Üzerinden
Enflasyon nedeniyle yerli para değer kaybederse, ithalat pahalı hale gelir.
Özellikle ithalata bağımlı ülkelerde bu durum, daha fazla enflasyona yol açan bir kısır döngü oluşturabilir: ithalat pahalanır → maliyetler artar → fiyatlar artar → enflasyon yükselir.
- Dış Ticaretten Enflasyona Etki
a. İthalat Yoluyla Enflasyon
Özellikle enerji, gıda ve hammadde ithalatında fiyat artışı, ithal enflasyon (imported inflation) yaratır.
Kur artışı (TL’nin dolar/euro karşısında değer kaybı) varsa, ithalat fiyatları yerli para cinsinden daha da artar.
b. İhracat Yoluyla Enflasyon
İhracat artarsa, yurt içindeki mal ve hizmet arzı azalabilir, bu da talep yönlü enflasyon yaratabilir.
Ayrıca ihracatçıların döviz talepleri, kur üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturur ve bu da ithal malların fiyatını artırarak enflasyonu tetikleyebilir.
- Cari Açık ve Enflasyon
İthalatın ihracattan fazla olması cari açık yaratır.
Cari açık genellikle döviz talebini artırır → kur artışı → ithal ürünlerde zam → enflasyon artışı.
- Politika Etkisi
Merkez bankaları genellikle yüksek enflasyonu dizginlemek için faiz artırır → bu, kuru stabil tutar → ithal ürünlerde fiyat artışını engeller.
Ancak yüksek faiz, ihracatı baskılayabilir ve büyümeyi yavaşlatabilir